– teessüf, yazıklanma ...
Arama Sonucu – "Maden yeri"
acınma üzülme yerinme
– Esef ...
acınma yerinme
– yazıklanma, pişman olma ...
Adam yerine koymak (birini)
– Ona hak etmediği değeri vermek.
– adamdan saymak, varlığını kabul etmek ...
Adet yerini bulsun diye
– “Gerekli görüldüğü için değil, yalnız alışılmış olduğu için” anlamında kullanılan bir söz. ...
Ağzı burnu yerinde
– Oldukça güzel, yakışıklı (kimse). ...
Arpalık yapmak (bir yeri)
– bir kaynaktan sürekli olarak çıkar sağlamak ...
Aşağı kalır yeri yok
“Nitelikleri bakımından başkalarından ya da ben zerlerinden farkı yök.” anlamında. ...
Ateşe tutmak (bir şeyi) (bir yeri, kimseyi)
1. Onu biraz ısıtmak. -2. Ona ateşli silahla saldırmak. ...
Ateşe-vermek (bir yeri)
1. Bir yeri kundaklamak, ateşle yakıp kül et mek. -2. çok telaşlandırmak. ...
Avucunun içi gibi bilmek (bir yeri)
Bir yeri çok iyi bilmek. ...
Başı yerine gelmek
Kafası dinlenmiş, yorgunluğu gitmiş olmak; ka fasın yerine gelmek. ...
Bastığı yeri bilmemek
Sevinş, heyecan, vb. etkisiyle davranışlarını denetleyememek, şaşırmak, ne yaptığını bilememek. ...
bir işi yapmak yerine getirmek
– ifa ...
bir yerin ileri gelenleri
– bk. ayan
– bk. erkan ...
buluşma yeri
– Buluşulacak yer ...
büyük balık avlama yeri
– dalyan ...
Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde
Yaşlanmış ama eski güzelliğini pek yıtirmemiş kadın işin söylenir. ...
çekip çevirmek (bir yeri) (birini)
1 .Bir yeri, kuruluşu düzene koymak, iyi biçimde yönetmek. -2. Birini tutumlu, düzgün yaşayabilir duruma getirmek. ...
cengiz han öldükten sonra yerine kim geçti
– ögeday ...
çıkış yeri
– Bir yerden çıkmak için kullanılan nokta
– spor. Yarışa başlama noktası ...
çıkış yeri çıkak
– mahreç
– depar ...
Dağın en yüksek yeri
– zirve, doruk
– kerempe ...
Değerli bir maden
– altın ...
Didik didik etmek (bir şeyi, yeri)
Onu, orayı en küçük ayrıntısına kadar incelemek, aramak. ...