– nsz. “Tın” sesi biraz sürüp gitmek, çınlamak ...
Arama Sonucu – "amak"
tıpalamak
-i Tapalamak ...
tıpırdamak
– nsz. Yürürken tıpır tıpır ses çıkarmak
– Hafif hafif vurmak ...
tıpışlamak
-i Çocuğu uyutmak veya susturmak için arkasına yavaş yavaş vurmak, tapıklamak ...
tıraşlamak
-i Saç, sakal vb.ni seyreltmek, kazımak, tıraş etmek
– Bir şeyin üzerindeki pürüzleri almak, yontmak
– Bıkkınlık verecek kadar uzun, asılsız, abartılı konuşmak ...
tırıllamak
– nsz. Çıplak veya parasız kalmak ...
tırkazlamak
-i Tırkazı sürmek ...
tırlamak
– Sürgüne yakalanmak.
– Gizliden gitmek, kaçmak.
– Yitmek.
– Birdenbire öfkelenmek, kızmak.
– Küfretmek.
– Erkek deve dişisini kovalamak.
– Fırlamak. ...
tırmalamak
-i Tırnaklarıyla çizmek veya hırpalamak, tırnaklamak, tırmıklamak, cırmalamak
– Rahatsız etmek ...
toplamak
-i Bir araya getirmek
– Devşirmek
-i Devşirip kaldırmak
-i Dağınıklıktan kurtarmak
-i Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek
– Artırıp biriktirmek
– Hizmete çağırmak
-i Vergi v ...
Toz kondurmamak (bir şeye, birine)
Bir şeyde, kimsede kusur ka bul etmemek, o şeyin kimsenin kusurlu gösterilmesine şiddetle karşı koymak. ...
Tozdan dumandan ferman okunmamak
Ortalık çok karışık ve düzen siz olmak. ...
Tükürdüğünü yalamak
Söylediği sözden, verdiği kafardan, kendini küşültmek pahasına geri dönmek. ...
Tutar yeri kalmamak
1. çok eskimek -2. Savunulacak bir yönü kal mamak (Kars. iler tutar yanı almamak.) ...
Tutunacak dalı olmak (olmamak)
Güveneceği bir kimse ya da daya nacağı bir şey bulunmak (bulunmamak). ...
Tüyü bile kıpırdamamak
Aldırmamak, ilgilenmemek. {Kars. Oralı olmamak.) ...
Tüyüne dokunmamak
bk. Kılına dokunmamak. ...
üçe beşe bakmamak
Alışveriş sırasında alıcı ya da saba malın bi raz ucuza ya da pahalıya satılıp alınmasına önem vermemek, çok pazarlık etmemek ...
Ucu bucağı olmamak (bulunmamak, görünmemek)
Bir yer, alan so nu yokmuş gibi görünmek, çok geniş olmak. ...
ulamak
-e, -i Eklemek, katmak, ilave etmek ...
ümit (umut) bağlamak (bir şeye) (birine)
1. Onun olacağını um mak -2. istediği şeyin onun tarafından yapılacağını ummak ...
Umut bağlamak
bk. ümit bağlamak. ...
üstüne (üzerine) gül koklamamak
O kişiyi (eşini, sevgilisini) çok fazla sevmek, bir başkasını o denli sevmemek. ...
üstüne (üzerine) olmamak
1. Daha üstünü bulunmamak. -2. Hiç ilgilenmemek. ...
üstüne (üzerine) toz kondurmamak
özellikle sevilen kişinin ya da şeyin bir eksiği ya da kusuru olduğunu kabul etmemek ...