– (-i) İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak
– Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
– hlk. Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek.
– Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek, budamak.
– Temizlemek
– Derleyip toplamak, yerleştirmek.
– Tınasın samanını tanesinden ayırmak.
– Kavga eden iki kişiyi araya girerek ayırmak.
– Kalabalığı yarıp geçmek.
– Güreşte veya döğüşte bir kaç kişiyi doğuş dışı bırakmak, haklarından gelmek.
– İki şeyi birbirinden ayırmak, arayı açmak, aralık bırakmak.
– Ayırmak, çözmek (iplik v.b. hakkında).
– Uzaklaşmak, geride bırakmak
– Uzamak (zaman hakkında)
– Uzaklaştırmak, ayırmak.
– Değirmende acele işi olan birinin sırasını öne almak, araya sokmak.