– Edebiyat. Güzel söz söyleme veya yazmayı öğreten ilim. Edebiyatın bir şubesi.
– ilm-i belâgat ...
Kategori: Edebiyat
insicam
– Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım
– ed. Tutarlık ...
iRONi
– ed. Gülmece.
– Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme.
– alaysılama
– Fr. ironie ...
istiare
– Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme
– edebiyat Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme ...
izlek
– hlk. Keçi yolu, patika
– ed. Bir edebî eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim.
– Keçiyolu, patika.
– İzlenebilecek belirtikteki izler. ...
kaynaşma
– Kaynaşmak işi
– Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
– Huzursuzluk
– Gözde kaşıntı yapan hastalık
– Ayrı hecelerdeki iki ünlünün bir tek ünlüde vey ...
kinaye
– Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz
– Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
– edebiyat. Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatı ...
kökteş
– sf. db. Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevi olan (kelimeler)
– Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevdeki sözcükler ...
koşuk
– ed. Şiir
– hlk. Koşma, türkü
– Kaç dizeden meydana gelirse gelsin kendi başına bir tüm meydana getiren nazımlı parça.
– Osm. nazım
– Hece ve durak bakımından denk ve k ...
kurgu
– Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar.
– Zembereğin kurulmuş olma durumu: Saatin kurgusu bitmiş.
– Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, m ...