– Yiğitlik, kahramanlık ...
Kategori: Arapça
celal
– esk. Büyüklük, ululuk.
– Öfke, kızgınlık “Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal? -M. A. Ersoy.”
– Yücelik, ululuk, değer. ...
Celil
– sf. esk. Çok büyük, ulu.
– din b. Çok büyük, ulu (Tanrı). ...
cellat
– Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse
– sıfat. Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen, zalim ...
celp
– askerlik. Askerlik görevini yapmaya çağırma
– hukuk. Çağrı belgesi
– Getirtme, kendi üzerine çekme
– Arapça. celb ...
cem
– Toplama, bir araya getirme “Haymana’da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. -Atatürk.”
– Ar. Toparlanma, bir araya gelme.
– toplanma. || cem olmak: toplanma ...
cemaat
– Bir imama uyup namaz kılan kişiler.
– insan kalabalığı, topluluk
– Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
– Aynı işi yapanların veya ortak bir tarafı olanların meydan ...
cemaatimüslimin
– din b. Müslüman halk ...
cemadat
– Cansızlar, cansız varlıklar ...
Cemal
– esk. Yüz güzelliği “Sadakatinden dinî bir zevk duyuyor, cemaline tutkun kalmaktan temiz neşeler topluyordu. -R. H. Karay.”
– Güzellik, Güzel yüz. ...