– sf. Sahne oyununa özgü olan
– İçinde gerilim, çatışma vb. olaylar bulunan, insan ilişkileri ile gelişen (eser, olay).
– mec. Coşku veren, duyguları kamçılayan.
– mec. Acıklı ...
Etiket: Tiyatro
dükkan
– Esnafın perakende satış yaptığı, küçük zanaat sahiplerinin çalıştıkları yer, işyeri.
– mec. Görevli olarak çalışılan yer, iş yeri
– argo Kumarhane.
– Doğaçlamaya dayanan Türk ...
EFE
– Yiğit, özellikle Batı Anadolu köy yiğidi, zeybek.
– Türk gölge oyunu ile Ortaoyunu’nda görülen kabadayı tipi. Bunlara zeybek de denir. Heybetli görünüşleri ve mertlikleri ile kavga ...
epilog
– ed. Son söz.
– Son söz, bağlak. Oyunun bitiminden sonra oyuncuların birinin seyircilere yönelttiği ve oyunu bağlayan konuşma.
– İng. epilog
– Fr. epilogue ...
facia
– Çok üzüntü veren, acıklı olay, afet
– tiy. Trajedi.
– On dokuzuncu yüzyıl Tanzimat ve yirminci yüzyıl Meşrutiyet tiyatrolarında acılı oyunların tümüne verilen ad. bk. tragedya.
...
FARS
– tiyatro. Güldürü
– İran’ın güneybatısında yaşayan halk veya bu halkın soyundan olan kimse
– Fransızca. farce ...
geriye dönüş
– Roman, hikaye, sinema vb.nde geçmişteki bir olayı, gösterilen o anda yeniden verme.
– Oyunda, önemli bir serimi yapabilmek için olay dizisinin ilerleyişi içine geçmişteki bir sahneyi kat ...
gestus
– bir tekst boyunca tutulması gerken naiv tutumun, oyunculuk bazındaki gösterimidir
– Toplumsal tavır ...
geveze
– sf. Çok konuşan, çenesi düşük, gevşek ağızlı, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı, çene kavafı, cır cır, çaçaron
– mec. Sır saklamayan, boşboğaz, ayran ağı ...
gülüt
– sin. ve tiy. Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar.
– Gülümseme.
– Sinema Asıl oyunlukta yer almayan, oyuncular tarafından doğaçlamayl ...