– Yüzey işlemi uygulanacak yüzeye, gerektiğinde pürüzlülük kazandırmak amacıyla yapılan işlem.
– Pürüzlemek işi. ...
pürüzlemek
-i Yapılarda sıva, alçı veya boyanın daha iyi tutmasını sağlamak amacıyla yüzeyi pürüzlü duruma getirmek ...
püskülcük
– gök bilimi. Güneş kursunun bazı tek renkli resimlerinde görülen parlak bulut
– sehabe
– Kalsiyum tayfının K-çizgisinde çekilmiş Güneş resimlerinde görülen benekler. ...
püskürme
– Püskürmek işi.
– sıfat. Sık ve tek tek benekler durumunda olan.
– jeoloji. Yanardağın, duman, kül ve lav çıkarması, indifa.
– Magmanın, az ya da çok miktarda gazlarla yeryüzü ...
püskürmek
-i Ağzında bulunan bir sıvı veya toz durumundaki bir şeyi hızla savurtarak dışarı çıkarmak.
– Yanardağ lav çıkarmak, indifa etmek.
– mecaz. Öfkeyi aniden dışarı vurmak
– (Su) fışkırm ...
püskürtme
– Püskürtmek işi.
– Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim.
– sıfat. Püskürtülerek yapılmış
– sıfat. Sıçramış, fırlam ...
püskürtmek
-i Püskürme işini yaptırmak.
-i Hızla ve savurtarak çıkarmak.
-i Fışkırtmak
-i, mecaz. Geri dönmek zorunda bırakmak ...
püskürük
– sıfat, jeoloji. Yanardağın püskürmesiyle ortaya çıkan.
– indifai ...
püstül
– tıp. İrinle dolu kabarcık veya sivilce.
– Deride veya kornea üzerinde oluşan irin içeren, ince duvarlı, küçük irinli kabarcık.
– irinli kabarcık
– Deri üzerinde oluşan içi ya ...
püsür
– Bir şeyin can sıkıcı, karışık ayrıntısı veya pürüzü.
– Can sıkıcı, istenmeyen kimse
– sıfat, halk ağzında. Tembel, kalpazan.
– sıfat, halk ağzında. Karışık, dolaşık (ip, saç ...