– Allah’ın kulları
– zf. halk ağzı. Pek çok ...
Arama Sonucu – " adu"
iNKiYADULLAH
(Ar.) Er. – Allaha boyun eğme, teslim olma, kendini teslim etme. ...
iRşADULLAH
(Ar.) Er. – Allahın irşadı. ...
kadük
– Değerini, önemini yitirmiş, geçerliliği kalmamış, eskimiş. ...
mabaduttabiiyye
– metafizik, doğa ötesi.
– maba’duttabiiyye ...
madud
sayılı. ...
madud olmak
sayılmak ...
madum
yok olmuş. ...
madumiyet
yokluk. ...
madun
– Alt, Ast ...
SADULLAH
(Ar.) Er. – Tanrının kullu, talihli kıldığı kimse. ...
şADUMAN
(Ar.) Ka. – Sevinçli, neşeli, memnun. ...
SADUN
(Ar.) Er. – Mübarek, kutlu, uğurlu. ...
şadurvan
şadırvan. ...
teadül
denklik. ...
teradüf
– Birbiri peşinden gitme, arka arkaya meydana gelme
– dilb. İki veya daha çok kelimenin aynı anlama gelmesi, müteradif olma, eş anlamlılık ...
tesadüf
– Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
– Rastlantı, rast geliş ...
tesadüf edilmek
rastlanmak. ...
tesadüf eseri
– zarf. Rastlantı sonucu ...
tesadüf etmek
rastlamak. ...
tesadüfen
– zarf. Rast gelerek, rastlantı sonucu olarak
– rastlantı eseri, rastgele.
– Arapça. teṣadufen ...
tesadüfi
– sıfat. Rastlantısal
– rastlantı eseri, rastgele. ...
tesadüm
çarpışma, tokuşma. ...
tesadüm etmek
çarpışmak, tokuşmak. ...
uza duyum (uzaduyum)
– telepati ...