– argo Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal etme, çalma ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
cebellezi etmek
– çalmak ...
ceberrut
– zorba
– müstebit ...
CEBERUT
(ibr.) Er. – ibranice “kudret” anlamına gelmektedir. Yeni Eflatuncu filozoflar ile işraki felsefesine tabi olan mutasavvıflara verilen ad. ...
ceberutluk
– Ceberut olma durumu ...
cebhe
1.cephe. 2.alın. 3.yüz. ...
Cebi delik
– sf. Tutumlu olmayan (kimse), savurgan ...
Cebi para görmek
Artık para kazanmaya başlamak; eli para gör mek. ...
çebiç
– halk ağzında. Bir yaşındaki keçi yavrusu ...
cebin
Alın, yüz.
Korkak
Uslu ...
Cebin-i safi
Temiz Alın ...
CEBiN-NASiYE
Alın ...
Cebinde akrep olmak
Cimri olmak, para harcama konusunda çok is teksiz davranmak. (Kars. Eli cebine varmamak.) ...
Cebinden çıkarmak (birini)
Zeka, bilgi, beceri vb. bakımlardan söz konusu kimseden üstün olmak. ...
Cebine indirmek (atmak) (bir şeyi)
Hakkı olmayan bir şeyi kendine mal etmek. ...
Cebini doldurmak
Fırsatlardan yararlanıp bol para kazanmak. ...
CEBiR
– Zor, zorlayış.
– Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu: Bilinen en eski cebir kitabı, Harezm ...
cebire
– Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör.
– eskimiş. Rayları iki ucundan birbirine ba ...
cebirsel
– sıfat. Cebirle ilgili ...
cebirsel ifade
– matematik. Cebirsel deyim
– Cebirsel simgeleri ve işlemleri içeren ifadeler, denklemler, fonksiyonlar ...
çebiş
– Bir yaşındaki keçi yavrusu
– Bir yaşındaki dişi keçi yavrusu.
– Bir yaşındaki erkek keçi.
– İki yaşında olan keçi.
– İki yaşındaki dişi keçi.
– Kısır keçi.
– ...
cebr
1.zorlama. 2.cebir. ...
cebr etmek
zorlamak. ...
cebr-i mafat
– Kaybedilen bir şeyin yerine başka bir şey bularak, onunla avunma ...
cebr-i mutlak
– Mutlak zorlama, baskı, kat’i olarak zorlama, tahaküm, şiddet
– Tam, kesin baskı, tam diktatörlük. ...