Konuşması için uygun ortam hazırlamak, fırsat vermek. ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
çenesini kapamak (kesmek)
1. Artık konuşturmamak. -2. Susmak. ...
çenesini tutmak
– Konuşmamak, sır saklamak, ağzını tutmak ...
çenet
– bitki bilimi. Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk
– hayvan bilimi. İstiridye vb. iki çeneli yumuşakçalarda, kolsu ayaklılarda kavkının iki parçasından her biri ...
CENEViZ
Cenova Cumhuriyetine verdikleri ad ...
cenevre silahsızlanma konferansı
– İkinci Cenevre Deniz Hukuku Konferansı
– 1932 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenmiş olan ve donanmalara silah sınırlaması getirilmesini öngören konferans. Konferans, sil ...
çeneye kuvvet
– zarf. Konuşma gücüyle, durmadan konuşup söyleyerek ...
çeneye tutmak (birini)
Aralıksız konuşarak ve konuşturarak onu oyalamak. ...
ceng
savaş. ...
çeng
1.pençe. 2.el. 3.harp, çeng. ...
ceng etmek
1.savaşmak. 2.dövüşmek. ...
çengal
1.pençe. 2.çengel. ...
cengaver
– sıfat, eskimiş. Savaşta kahramanlık gösteren
– sıfat, eskimiş. Savaşçı
– Savaşçı, silâhşor.
– Savaşı seven, savaşkan, dövüşken. ...
cengaveri
savaşçılık. ...
cengaverlik
– Savaşçılık, savaşkanlık, dövüşçülük ...
cengcu
1.savaşçı. 2.kavgacı. ...
CENGE
Ufak ateş tanesi ...
cengel
orman. ...
çengel
– Bir yere takılmaya, geçirilmeye yarayan eğri ve ucu sivri demir
– Yemek çatalı
– Çoban köpeklerinin boynuna takılan dişli demir
– Pulluğun uç kısmındaki eğri demir.
– M ...
çengel atış
– spor. Basketbolda çembere yan durarak tek elle baş üzerinden geçirilerek atılan şut, hukşat. ...
çengellemek
-i Çengelini takmak
– Çengel atış yapmak ...
CENGER
(Fars.) Er. – (bkz. Cengaver). ...
çengi
1.çeng çalan. 2.dansöz, çengi. ...
Cengiz
– Yenilmez.
– Güçlü, yılmaz, gözü pek kimse.
– Tarihte Büyük Moğol İmparatorluğu´nu kuran Türk hükümdarı. ...
cengiz han öldükten sonra yerine kim geçti
– ögeday ...