Karşısındakine hiç de beklemediği ters ve kesin bir yanıt vermek. ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
cevad
(Ar.) Er. 1. Cömert, eli açık. 2. ihsan eden. – Dil kurumuna uygun olarak “d/t” ye dönüştürülür. ...
CEVAHiR
Mücevher ...
Cevahir (cevher) yumurtlamak
Saşma sapan konuşmak. ...
CEVAiB
Halk arasında gezen haberler ...
cevami
camiler. ...
cevamid
cansız varlıklar. ...
cevamis
mandalar. ...
cevan
genç. ...
cevanib
yanlar, yönler. ...
cevap
– Bir soruya, bir isteğe, bir söz, bir davranış veya yazıya verilen karşılık, yanıt
– Arapça. cevāb ...
Cevap vermek (bir şeye)
Bir gereksinimini karşılamak. ...
cevari
halayıklar. ...
cevaz
– Din veya törece yasaklanmamış olduğu için yapılmasına izin verilmiş sayılma, yasak olmama, izin, müsaade
– boşuğ ...
cevaz vermek
uygun vermek, olur vermek, müsaade etmek. ...
Cevdet
– Cömertlik, İyilik, güzellik.
– Olgunluk, büyüklük.
– Kusursuzluk.
– Erkek çocuk doğunca kesilen kurban. ...
cevelan
– esk. Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti, hareket, canlılık ...
cevelan etmek
1.dolaşmak, akmak. 2.gezinmek. ...
cevelangah
1. .gezinti yeri, mesire yeri. 2.dolaşım yeri. ...
çeven
– çevre, muhit ...
CEVET
üzerine tencere konulan örtü ...
cevf
boşluk. ...
çevgan
çevgen. ...
çevgen
– Değnek
– Polo ...
cevher
– Bir şeyin özü, maya, gevher
– Değerli süs taşı, mücevher.
– mec. İyi yetenek
– fel. Töz
– Maden
– İçindeki metal ya da yarımetallerin çeşitli yöntemlerle ayrılabi ...