bk. Cevahir yumurtlamak. ...
Arama Sonucu – "çe güyem"
CEVHERE
(Ar.) Ka. – (bkz. Cevher). Hicri 5. asırda Bağdatta yaşamış meşhur bir islam hanımı. ...
cevherfüruş
mücevherci. ...
cevheri
1.mücevherle ilgili. 2.mücevherli. 3.öz ile ilgili. ...
çevik
– sıfat. Kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik, atik tetik
– Yılabazan, çalak, certel, ayyar ...
çevikcan
– Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse ...
çeviklik
Çevikçe davranış ...
cevin
arpadan yapılmış. ...
cevir
– Eziyet, cefa, üzgü, haksızlık, üzülme, üzme, zulüm.
– Ar. cevr ...
cevir çekmek
acı çekmek, zulüm görmek. ...
çevir kazı yanmasın
– alay, karşısındakine dokunacak yersiz bir söz söylediğini fark eder etmez sözünü çevirmeye kalkışanlara söylenen bir söz ...
çevireç
– Düz alkımı dalgalı akıma çeviren ya da bunun tersini yapan elektrik işlergesi
– İng. converter ...
çevirge
– bilişim. Bilgisayar verilerini telefon hattı vb. iletişim hatları üzerinden gönderen elektronik araç, modem.
– hudut, muhit
– Sonlu sayıda pürüzsüz yayın bileşimi, Anlamdaş. parçal ...
çevirgeç
– fiz. Anahtar.
– Kapı veya pencere mandalı.
– Yufkayı saçta çevirmeye yarayan araç.
– Çocukların oynadıkları bir çeşit oyun.
– Çocukları yürümeye alıştırmak için kullanı ...
çevirgi
– Anahtar, tokmak vb. çevrilebilen araç ...
çeviri
– Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme
– Bir dilden başka bir dile çevrilmiş yazı veya kitap, tercüme
– Bir dilden bir dile yapılan aktarma, bir yapıtın başka bir dile ...
çevirici
– Çevirmen
– fizik. Anahtar
– Çevirici dilinde yazılmış bir kaynak izlenceyi ilgili bilgisayar dizgesinin makine diline çeviren izlence.
– mütercim, tercüman
– Üniversite ...
çevirim
– Çevirme işi.
– sinema. Sinema filmi elde etmek üzere alıcının çalıştırılması, duyar katın üzerinde gizli görüntülerin belirmesi.
– çekim, çekme, çevirme, alma, film alma, film çevi ...
çevirme
– Çevirmek işi, tedvir
– Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi
– sıfat. Çevrilmiş, tercüme edilmiş
– Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duv ...
çevirme ağı
– Balık sürülerinin önce çevrelerinin sarılması, sonra ağın altının kapatılması yoluyla kaçmalarını önleyerek avlamayı sağlayan bir ağ türü ...
çevirmek
-i Bir şeyin yönünü değiştirmek
-i Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
-i Döndürerek hareket ettirmek
-i Yönetmek, idare etmek
– Durdurmak
-i Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek
-i Geri gönder ...
çevirmen
– Konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, dragoman.
– Herhangi bir metni bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, mütercim
– ...
çevirmenlik
– Çevirmenin yaptığı iş, çeviricilik, dilmaçlık, tercümanlık, mütercimlik ...
çevirtim
– kimya: Kimyasal türleri başka türlere dönüştürme işlemi.
– Bir özdeğin kendi eşizine dönüştürülmesi. Örn. İki şekerden dekstrozun levüloza dönüştürülmesi.
– Bir önermenin çevriğini ...
çevirtmek
-e Çevirme işi yaptırmak ...