ihtiyaç duyulmayan, gereksiz görülen bir işle uğraşmak. ...
Arama Sonucu – "Şal taklidi kumaş"
muvasala
– Ulaşım
– Kavuşma, birleşme, visal
– Muvasalat ...
muvasalat
– Bir yere ulaşma, varma, muvasala ...
muvasalat etmek
– varmak, ulaşmak ...
Nam vermek (salmak)
ün kazanmak, ünü yayılmak. ...
naşal
– Güler yüzlü, neşeli (kimse)
– Dik kafalı, ters (kimse)
– Kavgacı (kimse)
– Aşağılık (kimse)
– Terbiyesiz, arsız, utanmaz.
– Kör
– Şaşı.
– Yapraksız in ...
NEVSAL
(Fars.) Er. – Yeni yıl. ...
NEVSALE
(Fars.) Ka. – Genç, taze, küçük. ...
nümune-i imtisal
– Örnek alınacak şekildeki nümune, örnek nümune.
– Uyulacak örnek. Örnek alınacak model.
– Örnek tutulacak şey.
– Örnek alınacak model, numune. ...
NURSAL
(a.t.i.) Er. – Işık saç, aydınlat. ...
OKSAL
(Tür.) Er. – Ok sal. ...
oksalat
– kimya. Billurları idrarda bulunabilen ve idrar yolunda taş yapan kalsiyum oksalatın kısa biçimi
– Fransızca. oxalate ...
OKSALMIş
(Tür.) Er. – Ok atmakla meşhur. ...
öNSAL
(Tür.) Er. – ön sal. ...
ONURSAL
(Tür.) Er. – Onurla ilgili. Saygı için verilen san. ...
Orijinal bir ürünün birebir taklidi
– imitasyon ...
öZKUTSAL
(Tür.) Er. – öz kutsal. ...
Pamuklu bir kumaş
– dimi, kaliko ...
paradoksal
– sıfat. Aykırı düşünce niteliğinde olan
– Fransızca. paradoxal ...
parasal
– sıfat. Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal ...
parlak kumaş kullanarak yapılmış ayakkabı
– lustrin ...
point-of-sale device
satış noktası aygıtı ...
point-of-sale system
satış noktası sistemi ...
posalanmak
– (nsz) Tortu durumuna gelmek, tortulanmak ...
risale
– Kitapçık
– Birkaç yapraktan veya nihayet bir iki formadan ibaret küçük kitap. ...