– (-i) coğ. Bir yerin özelliklerini ortaya çıkarmak için araştırma ve inceleme yapmak, istikşaf etmek ...
Arama Sonucu – "Bütünler açı"
açıölçer
– matematik. İletki ...
açıölçüm
– ölçübilim: Açıların ölçülmesiyle ilgili kuram, uygulayım.
– İng. gonimetry ...
açıortay
– mat. Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru parçası.
– İng. bisector, bisectrix
– Bir açının köşesinden geçen ve kollara eşit uzaklıkta kalarak açı ...
açıortay düzlemi
– matematik. İki düzlemli bir açıyı iki komşu ve eşit açıya bölen düzlem ...
Acıpayam
– Denizli iline bağlı ilçelerden biri ...
acırak
– sıfat. Az acı, acımtırak.
– Aletlerde ve makinelerde bir delik veya yuvaya tıpatıp girmesi gereken parça ve milin biraz ince olduğundan uygun olmaması hali ...
açış
– Açma işi. ...
açısal
– sıfat. Açı ile ilgili, zaviyevi ...
açısal bölge
– mat. Açı ile iç bölgesinin birleşiminden oluşan düzlem parçası ...
açısal çap
– gök b. Ay, Güneş vb. gök cisminin çapını gözlemciden gören açı.
– Ay ve güneş gibi gökcisimlerinin gerçek çap uçlarını gözlemciye birleştiren iki doğru arasındaki açı
– İng. angula ...
açısal hız
– fiz. Hareket eden bir cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı açı.
– Devinen bir taneciğin, seçilen bir özek noktaya göre birim zamanda taradığı açı. ...
açısal ivme
– fiz. ve gök b. Açısal hızın birim zamanda değişen niceliği.
– Açısal hızın raydan/sn2 ile ölçülen değişim hızı.
– İng. angular acceleration ...
açısal sapma
– geometri: Belli bir açı düzeyinde gerçekleşen sapma ...
açısal uzaklık
– gök bilimi. İki cismi gözlemciye birleştiren doğrular arasındaki açı ...
açısal yol
– fizik: Hareket eden cismin birim zamanda gözlemciye göre aldığı yol ...
Acısı çıkmak
– bir şeyin olumsuz, kötü sonucu bir süre sonra ortaya çıkmak
– Bir güçlüğün daha sonra olumsuz, kötü sonuçlarını görmek, yaşamak. ...
Acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek)
üzüntü yaratan bir olay belleğinde, gönlünde derin iz bırakmak. ...
acısına dayanamamak
– bir kimse bir yakınının ölümünden büyük üzüntü duymak ...
Acısını almak
– acılığını gidermek
– sızıyı dindirmek ...
acısını bağrına basmak
– bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanma ...
Acısını çekmek (bir şeyin)
– yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak ...
Acısını çıkarmak (bir şeyin) (bir kimseden)
– Zamanında gereği gibi yapılamayan birşeyi fırsatı düşünce fazlasıyla yapmak; telafi etmek, gidermek.
– Yapılan bir kötülüğe kötülükle karşılık verip öç almak; intikam almak.
– acıl ...
acısını görmek
– bir yakınının ölümünü görmek. ...
acısıyla tatlısıyla
– zarf. Hayatta karşılaşılabilen iyi kötü bütün yönleriyle ...