– sf. Bir parça, azıcık
– zf. Kısa bir süre için
– zf. Az miktarda
– Bire kız, bire kadın
– Azıcık ...
Arama Sonucu – "Bakır oluşn gümüş görmümndeki bir alaşım"
biraz uzak
– şu ...
birbirine bağlanmış iki tekneden oluşan taşıt
– katamaran ...
Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün
– takım, öbek, grup, küme, tüm ...
Birbirine düşmek
Aralarında anlaşmazlık çıkmak. ...
Birbirine girmek
1. Kavga etmek. -2. Heyecanla oraya buraya koşuşmak. ...
birbirine uyma
– tefavuk ...
Birbirini yemek
– iki veya daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek
– Sürekli kavga etmek, anlaşmazlık içinde olmak. ...
Birbirinin gözünü oymak
Aralarındaki geçimsizlik nedeniyle kavga etmek. ...
BiRCAN
(Tür.) Er. – Tek, eşsiz. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
BiRCE
(Tür.) Ka. – Tek, eşsiz, biricik. ...
bircis
– Sütlü Deve.
– Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis. ...
birçok
– sf. Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit ...
birçok avrupa ordusunda mızraklı süvarilere verilen ad
– uhlan ...
Birçok hastalığın aynı anda oluşu
– polipati
– Aynı zamanda birçok hastalığı olma ...
BiRDAL
(Tür.) Er. – Bir tane, tek dal. ...
birden
– zarf. Bir defada.
– zarf. Ansızın
– zarf. Birlikte, beraberce, hepsi bir arada ...
birden ansızın
– aniden, birdenbire, bedahe, bedahet, ...
birdenbire
– zf. Ansızın ...
Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum
– badire ...
Bire (beş, on, yüz…) vermek
(Buğday, arpa, nohut, fasulye gibi ürün ler işin) Toprak atılan tohumun belli bir katı kadar ürün vermek. ...
bire bin katmak
– çok abartmak ...
Bire bir (gelmek)
(ilaş işin) Kesin ve etkili (olmak). ...
bire bir eşleme
– matematik. İki kümenin elemanları arasında, bir elemana karşı, bir eleman alınarak yapılan eşleme ...
BiREMiS
iki sıra kürekli Antikçağ Roma teknesi ...