Dikkatsiz, dağınık, dalgın (kimse, genç). ...
Arama Sonucu – "Bakır oluşn gümüş görmümndeki bir alaşım"
Aklı ermek (yetmek) (bir şeye)
çevresinde olup bitenleri, doğruyu yanlışı anlamaya başlamak; anlayacak düzeyde, durumda olmak. ...
Aklı kalmak (bir şeyde, birinde)
Sevdiği, beğendiği bir şeyi düşün mekten kendini alamamak. ...
Aklı takılmak (bir şeye, birine)
Hep o şey, kimse üzerinde durup dü şünmek. ...
Aklı yatmak (kesmek) (bir şeye)
O şeyin olabileceğine, onu yapıla bileceğine inanmak. ...
Aklına koymak (bir şeyi),(bir şeyi birinin)
– bir şeyi yapmaya kesin olarak karar vermek
– çok istemek
– bir kimse birine, bir şey telkin etmek. ...
Aklında tutmak (bir şeyi)
1. Onu unutmamak. -2. iyice öğrenmek, bellemek. ...
Aklından çıkarmak (bir şeyi, birini)
Unutmak ...
Aklından geçirmek (bir şeyi, birini)
Onu hatırlamak, bir şeyi düşünmüş olmak. ...
Aklını (başından) almak (bir şey, bir kimse)
-.1. Birinin güzelliği kar şısında büyülenmek. -2. Birinin, ani bir davranışta bulunarak korkut mak. ...
Aklını bir şeyle bozmak
– Bir şey üzerine düşünerek, hep onunla uğraşıp durmak. ...
aksaray ilinde bir çok kuşu barındıran sazlık
– eşmekaya ...
Aksi gitmek (bir iş) (bir kimseye)
1. Bir iş olumlu, istenilen biçim de yürümemek. -2. Birisine ters davranmak, onunla uzlaşmaya yanaşmamak. ...
Al birini vur öbürüne
‘Hepsi birbirinden beter.” anlamında. ...
Alaka beslemek (duymak) (bir kimseye)
Ona ilgi duymak; ilgi bes lemek. ...
Alaka çekmek (uyandırmak) (bir şey, kimse)
ilgi çekmek, ilgi uyandırmak. ...
Alaka göstermek (bir şeye, kimseye)
bk. ilgi göstermek. ...
Alakayı kesmek (bir şeyle, kimseyle)
Onunla her türlü iliçkiye son vermek. ...
Alaşağı etmek (birini)
– yetkilerini elinden alıp birini yerinden uzaklaştırmak, atmak, kovmak
– kapıp yere vurmak
– kötülemek, değersiz göstermek ...
Alaşım
– kim. Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita.
– İki ya da daha çok metalin birlikte eritilmesi sonucu oluşan katı karışım.
– İki y ...
alaşımlama
– Alaşımlamak işi.
– metalbilim: Çözen metale, alaşım öğelerinin eritilerek katılması işlemi
– İng. alloying ...
Alay etmek (geçmek) (biriyle)
– bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapmak ...
Alaya almak (birini)
Onunla alay etmek, eğlenmek; onu küçümsemek, aşağılamak; makaraya almak, sarakaya almak. ...
Alet etmek (birini)
– bir kimseyi hoş olmayan bir işte aracı olarak kullanmak
– Onu bilerek kötü bir işte kullanmak; kötü işlerinin görülmesinde onuda ortak etmek. ...
Alet olmak (bir şeye)
Bilerek ya da bilmeyerek kötü bir şeyde aracı lık etmek. ...