1. Bir işte ön ayak olmak, bir işin yapılmasında öncü olmak. -2. Halayın başında bulunup oyunu yönetmek. ...
Arama Sonucu – "Bası ölçer"
Başı ağrımak
Bir işi, kararı vb. nedeniyle sorumlu olmak; bu konulardaki olumsuzluklardan etkilenmek, üzülmek. ...
Başı altından çıkmak (birinin)
Kötü bir durum onun tasarım ve girişimiyle meydana gelmek; kafasının altından çıkmak. ...
Başı belada olmak
Büyük bir felaketle, sıkıntılı bir durumla karşı kar şıya olmak. ...
Başı belaya girmek
üzücü, tehlikeli bir durumla karşılaşmak. Başı boş bırakmak (birini) (bir şeyi) ...
Başı boş kalmak
Denetim altında bulunmamak, karışanı görüşeni olmamak. ...
Başı dara düşmek (başı daralmak)
1. Sıkıntılı bir durum işinde’ olmak. -2. Paraca darlığa düşmek. ...
Başı darda (kalmak, olmak)
– parasızlıktan dolayı sıkıntıda olmak. ...
Başı derde girmek (düşmek)
üzücü, sıkıntı verici bir durumla karşı laşmak. ...
Başı dertte (olmak)
– Çözülmesi güç, sıkıntılı bir durumda olan ...
Başı dik (dimdik, alnı açık)
Onurlu; onurlu biçimde. ...
Başı dinç (olmak)
– Kaygısız, tasası olmayan (kimse) ...
Başı dönmek
1. Dengesini yitirip düşecek gibi olmak. -2. Kötü bjr «şey karşısında karşısında bunalmak, sıkılmak. -3. Görkemli, ilk kez – görülen bir şey karşısında şaşırıp kalmak. -4. Ulaştığı zenginlik y ...
Başı dumanlı
1. (Dağ için) Tepesini, doruğunu sis bürümüş. -2. içki den sarhoş olan ya da sevgi nedeniyle kendinden geçen (kimse); kafası dumanlı. -3. Aşık seçik düşünebilecek, karar verebilecek, durum da olmaya ...
Başı eğik (olmak, kalmak)
Söz söyleyemez, direnemez, mahcup du rumda (olmak); kafası eğik. ...
Başı göğe ermek (değmek)
– Beklenmedik bir anda büyük bir mutluluğa kavuşmak; bundan ötürü çok böbürlenmek.
– alay: beklenmeyen bir mutluluğa ermek ...
Başı hoş olmamak (bir şeyle), (biriyle)
1. Ondan hoşlanmamak. -2. O kimseyle arası bozuk olmak; kafası hoş olmamak. ...
Başı işin (birinin)
Değer verilen kişinin hayatı sözkonusu edilerek kullanılan ant ya da yalvarma sözü. ...
Başı kabak
1. Saşları dökülmüş. -2. Başında şapka, başörtüsü vb. olmayan. ...
Başı kalabalık olmak
Yanında iş, konuşma vb. nedenlerle birçok kimse bulunmak. ...
Başı kazan gibi olmak
1. Gürüjtü, vb’den çok rahatsız olmak. -2. ça lışmak vb’den dolayı zihinsel yorgunluk duymak; kafası kazan gibi olmak. ...
Başı önünde
1. Terbiyeli, uslu (kimse). -2. Utangaç, mahcup (kimse). ...
Başı sıkışmak (sıkılmak)
Herhangi bir güçlükle karşılaşmak. Başı sonu belli değil ...
Başı tutmak
Gürültü, fazla konuşma, üzüntü ya da başka bir nedenle başı ağrımaya başlamak; kafası tutmak. ...
Başı yerine gelmek
Kafası dinlenmiş, yorgunluğu gitmiş olmak; ka fasın yerine gelmek. ...