Aldandığını bildiği halele hiç itiraz etmeme, bunu ka bul etmiş görünme. ...
Arama Sonucu – "Bel ile kalça arası bölüm"
bile hem de
– hatta ...
Bileğine güvenmek
Kendi gücün, bilgisine, yeteneğine güvenmek, ...
Bileğinin hakkıyla
Kendi çalışması ve gücüyle. ...
BiLEK
çatal temrenli bir nevi ok ...
BiLEK
(Tür.) Er. – Güç, kuvvet. ...
bilek kuvveti
– Beden kuvveti, kol kuvveti. ...
bilekçe
– Bileklik.
– Bilek kadar.
– Gömlek kolunun bileği saran düğmeli bölümü.
– Bilek, hayvanın topuğu ile tırnağı arasındaki yer. ...
bilemek
-i Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
– Güçlendirmek, etkisini artırmak ...
BiLEN
(Tür.) Er. – Bilgili, görgülü, anlayışlı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
bilenmek
– (nsz) Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek.
– mec. Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak
– mec. Hırslanmak, aşırı derecede istemek. ...
bileşen
– fizik. Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri.
– unsur, mürekkip, cüz
– Bir tamdeyimin ya kendisi ya anabileşeni ya da anabileşeninin anabileşeni, anabileşeninin anabileşeninin ...
bileşik
– Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
– Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
– ...
bileşik faiz
– ekonomi. Belirlenmiş süreye dek birikmiş faizlerin anaparaya eklenmesiyle elde edilen toplam üstünden ödenen faiz.
– fâiz-i mürekkeb
– Dönem sonunda elde edilen faiz tutarının, ana ...
bileşik kap
– fizik. Birleşik kap ...
bileşik kaplar
– fizik, çokluk. Birleşik kaplar. ...
bileşik kesir
– mat. Payı paydasına eşit veya payı paydasından büyük olan kesir: 4/4, 7/3.
– Payı paydasından küçük olmayan kesir.
– Osm. kesri mürekkeb
– İng. improper Fraction ...
bileşik önerme
– mantık. En az iki önermeden oluşan yeni önerme ...
bileşim
– Bileşme işi
– kimya. İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
– kimya. Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı.
& ...
bileşke
– Bir araya gelme, toplaşma, birleşme
– fiz. Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala.
– Bir noktaya etkiyen, büyüklük ve yönleri ayrı, çeş ...
bileşmek
– (nsz, -le) İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturmak, terekküp etmek.
– Osm. terekküb etmek ...
bilet
– Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
– Sinema. Girimlik karşılığı alınarak ...
biletmek
– (-i, -e) Bileme işini yaptırmak. ...
BiLEZiK
– Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
– İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
– Motor pistonlarına, yağlama, soğ ...
bilgi teknolojileri
– Bilginin toplanmasını, işlenmesini ve saklanmasını, herhangi bir yere iletilmesini, herhangi bir yerden bu bilgiye erişilmesini, elektronik vb. yollarla sağlayan teknolojiler bütünü. ...