– Onu gülünç ve çirkin duruma sokmak ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Maytaba almak (birini)
Onunla alay etmek, eğlenmek (Kars. Dalga geçmek.) ...
Mazur görmek (tutmak) (birini)
Onun kusurunu bağışlamak, onu hoş görmek. ...
Mecbur tutmak (birini)
Onu, o şeyi yapmak zorunda bırakmak, yükümlü kılmak. ...
medine dilencisi
– Üstü başı perişan, kötü giyimli kimse ...
Medinenin bir diğer adı
– Yesrib ...
mekanize birliği
– askerlik. Savaş ve ulaştırma araçlarıyla donatılmış birlik ...
mekik diplomasisi
– Bir sorunun çözümü için devletler arasında gerçekleştirilen, seri biçiminde yapılan diplomatik temaslar ...
merak etmek (bir şeyi)
– anlamak veya öğrenmek istemek
– kaygılanmak ...
Merdiven dayamak (bir yaşa)
Belli bir yaşa basmak ya da yaklaş mak. ...
Meşgul olmak (bir şeyle, biriyle)
1. Vaktini o işe (şeye) vermek. -2, Onunla uğraşmak. -3. Onunla oyalanmak. ...
mesleki eğitim almadan uzman olan kişi
– Alaylı ...
Mesul tutmak (birine)
bk Sorumlu tutmak. ...
metal hadde çekicisi
– Hadde yolluklarında, soğutma, soğutma ızgaralarında, kangal ve bant konveyörlerinde meydana gelen tıkanıklıkları giderip, haddelenmekte olan metalleri kıskaçla merdanelere veren kişi ...
metapsişik
– sıfat, ruh bilimi. Ruhötesi ...
Metelik vermemek (Bir şeye)
Ona değer, önem vermemek, aldırış etmemek. ‘ ...
Metrenin milyonda biri
– mikron ...
Meydan (birine) kalmak
Ona engel olacak hiçbir şey kimse bulunmamak, onun rahatça hareket edebileceği bir ortam oluşmak. ...
Meydan vermemek (bırakmamak) (bir şeye)
Kötü bir durumun yaratılmasına fırsat vermemek ...
Meydana getirmek
Oluşturmak,, yapıp bitirmek. ...
Meydana vurmak (bir şeyi)
Onu belli etmek, ortaya çıkarmak ...
Meydandan kaldırmak (bir şeyi)
Onu saklamak, gizlemek, yok et mek; ortadan kaldırmak. ...
Meydanı (bir şeye, bir kimseye) bırakmak
1. Savunduğu şeyden vazgeçmek -2. Yarışmadan çekilmek ...
mezgitgillerden bir balık
– gelincik
– marina ...
mezgitgillerden bir balık
– gelincik
– morina ...