– bir istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak
– Onu herhangi bir bahane ile uzaklaştırmak. ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
Başını (baş) alamamak (bir şeyden)
O şeyden kendisini bir türlü kurtaramam ak. ...
Başını (bir şeyden) kaldırmamak (kaldıramamak)
1. Bir işi yaparken hiç ara vermemek, o işin gidişini bozacak başka bir iş yapmamak; kafasını kaldırmamak. -2. Hasta bir türlü iyileşip ayağa kalkamamak; kafasını kaldırmamak. ...
Başını yakmak (birinin)
Onu tehlikeli bir duruma sokmak, zarar sokmak ...
Başını yemek (birinin)
– güç duruma düşmesine yol açmak
– öldürmek, ölümüne yol açmak. ...
Başının artından çıkmak (bir şey, birinin)
Kötü bir şey birinin, kurnazca hazırladığı bir plana göre yapılmak; kafasının altından çıkmak. ...
Baskın çıkmak (birinden, bir şeyden)
Ondan üstün olmak, onu geride bırakmak. ...
Baştan çıkarmak (birini)
Onu etkileyerek kötü yola sürüklemek, doğ ru yoldan saptırmak; ayartmak. ...
Bastığı yerde ot bitmemek
– Gittiği yere uğursuzluk götürmek; çok şanssız olmak. ...
Bastığı yeri bilmemek
Sevinş, heyecan, vb. etkisiyle davranışlarını denetleyememek, şaşırmak, ne yaptığını bilememek. ...
Batta olmak (birine)
Birisinden ısrarla, bıkkınlık verdirecek ölçüde bir şeyler istemek; ona asılmak. ...
BAYER
(Tür.) Er. – Zengin, varlıklı kimse. ...
BEBiR
Kaplan ...
Bel bağlamak (birine, bir şeye)
– birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek
– ona güvenmek, inanmak. ...
belli bir normun üstünde olan
– süper ...
benlik kibir
– gurur, küstahlık, had ...
benzenden türeyen bir amin
– anilin ...
Beş paralık etmek (birini)
Ayıplarını söyleyip onu küçük düşürmek. ...
betoniyer
– Betonkarar
– Fransızca. bétonnière ...
beyaz renkli bir tür koyun
– karayaka ...
beyaz renkli bir tür üzüm
– narince ...
Beyhude yere
Boş yere, gereği yokken, boşu boşuna; yok yere. ...
Bezginlik gelmek (birine bir şeyden)
0 şeyden yorulmak, bıkmak, usanmak. ...
Bilincine varmak (bir şeyin)
O şeyi iyice anlamak, kavramak; ger şekliğini görmek. ...
Binde bir
çok seyrek olarak; nadiren. ...