Herkesin beğeneceği bir şey olmamak. ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
Aman vermemek (birine, bir şeye)
1. Onu rahat bırakmamak, -2. Ona acımamak, merhamet etmemek. ...
Amiyane tabiriyle
Halkın deyişiyle, halk ağzıyla, kaba bir söyleyişle. ...
analık etmek (birine)
– analık görevini yapmak
– ana gibi yakınlık göstermek ...
Ananın ak sütü gibi helal etmek (bir şeyi)
Onu karşılıksız olarak bağışlamak. ...
Anasından doğduğuna pişman etmek (birini)
Eziyet ederek onu canından bezdirmek. ...
Anlayış göstermek (birine)
1. Onun yaptıklarını hoşgörüşle karşıla mak. -2. Ona istenen kolaylığı göstermek. ...
Ant vermek (birine)
“Allah aşkına”, “çocuklarının başı için” gibi söz lerle birisini bir şey yapmaya ya da yapmamaya mecbur etmek; ye min vermek. ...
antalyada antik bir kent
– Aspendos, Olympos, Myra, Patara, Perge, Phaselis, Side ...
Antil Denizinde Bir Ada
– Tobago ...
Ara vermek (bir şeye)
Dinlenmek için o şeyi (işi) bir süre bırakmak; duraklamak, kesmek. ...
Arada bir
Seyrek olarak, nadiren. ...
Arap birliği
– Arap dünyasında kültürel, iktisadi, askeri, siyasal ve toplumsal işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla 1945 yılında kurulan, merkezi Kahirede olan örgüt. krş. Arap Ortak Pazarı
– İng. Ar ...
Araya koymak (birin)
Bir için çözümü işin sözü geçen birinin aracılık yapmasını sağlamak. ...
Arayıp sormak (birini)
1. Bir kimse ile ilgili bilgi toplamak, haber sormak. -2. Bir kimseyi ziyaret etmek, onunla ilgilendiğini göstermek. ...
Ardına düşmek (birinin, bir şeyin)
1. Herhangi bir amaçla onun ar kasından gitmek, peşini hiç bırakmamak. -2. ,Bir işi sonuçlandırmak için sürekli uğraşmak. ...
Arı kovanı gibi işlemek (bir yer)
Bir yerin gidip geleni, gireni çıkanı çok olmak. ...
Arka bulmak (birinden)
Bir iş işin onun desteğini sağlamak. ...
Arka çevirmek (birine)
– Ona eski yakınlığını göstermemek; sırt çevirmek. ...
Arka çıkmak (birine)
Bir kimsenin koruyuculuğunu üstlenmek, haklarını savunmak. ...
Arkadan vurmak (birini)
Güvenilen bir kimse, beklenmedik bir anda kötülük etmek; ihanet etmek. ...
Arkası yere gelmemek
Başarısızlığa uğramamak, durumu sarsılma mak; sırtı yere gelmemek. ...
Arkasını (birine, bir şeye) vermek
Bir kimsenin koruyuculuğundan güç almak ona dayanmak yaslanmak. ...
Arkasını almak (bir işin)
O işi sona erdirmek, bitirmek ...
Arkasını çevirmek (birine, bir şeye)
– Onunla ilgilenmez olmak, ona önem vermemek ...