Onu yapmaya bir türlü karar verememek; göze alamamak. ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Gözü yılmak (bir şeyden)
Daha önce denenen ve başarısız olunan bir işi yapmaya girişmekten çekinmek. ...
Gözüm görmesin (birini, bir şeyi)
“Artık onu görmek istemiyorum.” anlamında. ...
Gözünde büyümek (bir şey)
Bir şey olduğundan daha büyük ve güç görünmek. ...
Gözünde büyütmek (bir şeyi) (birini)
Onu abartmak, olduğundan büyük ve önemli görmek. ...
Gözünde tütmek (bir şey, yer, kimse)
– Onu çok özlemek; burnunda tütmek. ...
Gözüne kestirmek (birini) (bir şeyi)
1. Onun bir işi başarabileceği ne inanmak. -2. Bir şeyi beğenmek, ele geçirebilmeyi tasarlamak. ...
Gözünü ayırmamak (alamamak) (bir şeyden, birinden)
Ona sürekli olarak bakmak, bakışlarını ondan, oradan ayıramamak. ...
Gözünün işine baka baka
Cesaret ve soğukkanlılıkla, şekinmeden, cüret ederek. ...
Güçlük çıkarmak (birine)
Bir iş yapılırken engeller, zorluklar yaratmak; müşkilat çıkarmak, zorluk çıkarmak. ...
Güler misin ağlar mısın?
– Hem gülünecek, hem de üzülecek bir olay karşısında söylenir. ...
Güler yüz (göstermek) (birine)
Ona yumuşak, sevecen bir tavır(takınmak). ...
Gülibrişim
istanbul akasyası ...
gümrük birliği
– ekon. Belli ülkeler arasında gümrük vergilerini kaldıran, üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi uygulamalarını öngören ekonomik bütünleşme.
– İki ya da daha çok gümrük ülkesinin ye ...
gümrük vergisi
– Bir ülkeden çıkan, düzgeçen ya da o ülkeye giren mallardan alınan vergi.
– Dışalım mallarının ülkeye girişinde alınan vergi.
– Dıştan alınan, dışa satılan ya da eğleşmeden geçirile ...
Gün almak (birinden) (bir yıldan)
1. Randevu almak, bir kimse ya da kuruluştan belli bir iş işin uygun bir istemde bulunmak. -2. Bir yaşı birkaç gün geçmek. ...
Günah (birinden) gitmek
Söz dinlemeyen bir kimseye son olarak uyanda bulunup rahatlamak, sorumluluğu o kişiye bırakmak. ...
günah keçisi
– mecaz. Gerçek sorumluları korumak amacıyla suç, kabahat vb. olumsuzlukların sebebi olarak gösterilen kişi, kurum, nesne vb. ...
Günaha sokmak (birini)
Bir kimseye din yönünden suç sayılacak bir iş yaptırmak. ...
Güneş çarpmak (birine)
Güneş altında fazla kalıp hastalanmak. ...
güneş enerjisi
– Güneş’in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisi.
– Bu enerjiyi ısınma veya suyu ısıtma amacıyla kullanan düzenek.
– Osm. kudret-i şems ...
Günü birliğine
– Aynı gün içinde. ...
günübirliğine
– zarf. Günübirlik ...
günübirlik
– Gece kalmadan aynı gün dönmek üzere, günübirliğine
– Gelişigüzel
– sf. Bütün bir gün boyunca, gece kalmadan yapılan.
– Bir gün için. ...
Güreşte bir oyun
– Tekkol, Kle, Yanbaş, Bravle, Boyunduruk, Kurtkapanı, Dalma, Çipe, Kafakol, Salto ...