1. üzerinde çalışmamak -2. Onunla ilgilenmemek, ona karışmamak. ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Kendine mal etmek (bir şeyi)
Onu benimsemek, kendinin saymak. ...
Kendini alamamak (bir şeyden)
Bir işi yapmadan edememek. ...
Kendini atmak (bir yere)
Hemen oraya gitmek ...
Kendini bir şey sanmak
– kendini olduğundan çok değerli görmek ...
kendini bir yerde bulmak
– farkında olmadan bir yere ulaşmış olmak ...
Kendini fasulye gibi bir nimetten saymak
Kendini önemli biriymiş gibi görmek. ...
Kendini kaptırmak (bir şeye)
1. Birşeyin etkisinden kendini kurtara-mamak. -2. Giriştiği bir işe bütünüyle kendini vermek. ...
Kendini vermek (vurmak) (bir şeye)
1. Uğraştığı bir işe bütünüyle bağlanmak. -2. Bir şeyi yapmayı alışkanlık haline getirmek ...
Kendisiyle konuşulan
– muhatap ...
kent serserisi
– hayta, apaş ...
Keseli bir hayvan
– Tazmanya Canavarı, Kuala, Kanguru ...
Keseli bir kuş
– Pelikan ...
kesintisiz
– sf. Aralıksız
– Hiçbir vergi kesilmeden verilen (para). ...
kesintisiz, aralıksız
– ara vermeden, layenkati, sürekli ...
Kesişim
– Anlamdaş. arakesit.
...
keskin kokulu bir gaz
– amonyak ...
Keyfi (yerine) gelmek
Neşelenmek, neşesini bulmak. ...
Keyfini çıkarmak (bir şeyin)
Bir şeyden, bir şeyi yapmaktan çok zevk almak; ondan zevk alarak yararlanmak ...
Keyif vermek (bir şey birine)
1. Ona neşe vermek -2. Onu sarhoş etmek ...
kibir
– Ar. kibr
– Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur
– Kömür tozu. ...
Kilit vurmak (bir şeye)
1. Giriş şıkışı önlemek için bir yeri kilitlemek. -2. Bir yerin çalışmasına son vermek. ...
Kin beslemek (bağlamak) (birine)
– birine karşı öç alma duygusunu sürdürmek ...
Kin tutmak (birine)
Ona karşı düşmanca duygular beslemek. ...
Kirişi kırmak
Bir yerden birtakım nedenlerle kaçıp gitmek. ...