– temkin ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
tedbirülmenzil
. ekonomi. ...
Tefe koymak (tefe koyup çalmak) (birini, bir şeyi)
Onu alay konusu yapmak, beğenilmeyecek yönleriyle anlatmak. ...
Tekbir
– Müslümanlıkta Tanrı’nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve Allahuekber sözü ile başlayan dua.
– Allah büyüklüğünü hatırlama ve Allahu ekber deme. ...
tekbir getirmek
Allahuekber demek. ...
Tekelinde olmak (bir şey birinin)
– herhangi bir şey tekeli altında bulunmak, elinde tutmak, inhisarında olmak ...
Tekeline (tekellerine) almak (bir şeyi)
1. Ona tek başına sahip olmak. -2. Düşünce, sanat gibi toplumsal konulardan kendi görüşünü geşerli tek görüş olarak egemen kılmak. ...
teknik bilgi sahibi olan kişi
– Eksper ...
Telaş atmak (birini)
Endişelenmek, kaygılanmak. Telaşa düşmek ...
telefon diplomasisi
– Devletler arası ilişkilerde telefon aracılığıyla kurulan görüşme yolu ...
Temize çekmek (bir yazıyı)
Bir yazının karalamasını (müsveddesini) düzgün bir biçimde temiz olarak yeniden yazmak. ...
Temize çıkarmak (çıkartmak) (birini, kendini)
Onu, kendini bir suçlamadan kurtarmak; onun, kendinin suçsuzluğunu kanıtlamak. ...
Temize havale etmek (bir şeyi) (birini)
1. Sürüncemede kalan bir işi bitirivermek, kısa yoldan çözümlemek. -2, Mevcut yiyeceği bitirmek. -3. Onu öldürmek. ...
tepe tepe kullanmak (birini veya bir şeyi)
– sağlamlığına güvenilen şeyleri yıpranacağını düşünmeden, esirgemeden, sakınmadan hoyratça kullanmak ...
Tepeden bakmak (birine)
Onu küçümsemek, kendini ondan üstün görmek; yüksekten bakmak. ...
Tepeden tırnağa süzmek (birini)
Ona dikkatlice, uzun uzun bak mak. ...
Tepesine çıkarmak (birini)
Onu çok şımartmak; başına çıkarmak. ...
Tepetakla(k) etmek (bir şeyi)
Bir kimsenin toplumsal ya da ekono mik durumunu bozmak ...
tepsi biçiminde madeni bir çalgı
– gonk ...
Ter basmak (boşanmak) (birini) (birinden)
Herhangi bir nedenle ya da sıkıntı yüzünden birdenbire çok terlemek ...
Teraziye vurmak (bir şeyi)
Onu enine boyuna, iyice düşünmek. ...
Ters düşmek (bir şey bir şeye) (biriyle)
1, Aykırı durumda olmak. -2. Düşünceleri /önünden birbirine karşt olmak. (Kars. Aykırı düş mek.) ...
Ters ters bakmak (birine)
Ona düşmanca, öfke duyarak bakmak. ...
Ters yüzüne çevirmek (birini)
– Onu geri döndürmek. ...
Tersine gitmek (bir iş) (bir şey, birinin)
1. Bir iş istendiği gibi sonuçlanmamak. -2. Bir işten, durumdan hoşlanmamak, onu garip karşılamak ...