Hastalık onu kalkamayacak denli etkilemek ...
Arama Sonucu – "Bir işi yerine getirme"
Yataklık etmek (birine)
Suçluyu gizlice barındırmak ona yardım et mek ...
Yatıp kalkmak (biriyle)
– gecelerini geçirmek
– cinsel ilişkide bulunmak ...
yayın kirişini gevşetmek
– yasmak ...
Yaz boz tahtasına çevirmek (bir şeyi)
– Bir konuda art arda birbirini tutmayan kararlar alınmak ...
yazı bilgisi
– El yazısından, yazanın karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi, grafoloji. ...
Yazı dizisi
– tefrika ...
Yazık etmek (bir şeye, birine)
– boş yere zarar vermek ...
Yazık olmak (bir şeye, birine)
– Ona zarar verilmek; boşa gitmek. boş yere zarar verilmek ...
Yazıya dökmek (bir şeyi)
Onu yazı ile anlatmak ...
Yazlık bir armut cinsi
– mustabey ...
yedi uyurlar isimleri
– Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş ...
Yedirip işirmek
Beslemek; barındırmak. ...
Yedisinden yetmişine (yediden yetmişe) kadar
Büyük küçük herkes. ...
Yeğ tutmak (bir şeyi, bir şeye)
Onu dizelerinden üstün görmek, ter cih etmek. ...
Yelkenli yük gemisi
– Mavna ...
Yer almak (bir işte)
– Bir topluluğun içinde bulunmak.
– Ayrılan yerde durmak, bulunmak
– Adı bir yerde geçmek.
– Bir işi hazırlayanlar arasında bulunmak
...
Yer bulmak (biri) (birine)
1. Bir kimse belirli bir işe girmek. -2. Bir’ kimseyi belirli bir işe sokmak. ...
Yer vermek (bir şeye) (birine)
– önemli saymak, saygı göstermek
– bir olaya yol açmak, imkan tanımak
– önemli bir görev vermek
– kendi yerini bir başkasına bırakmak
– kullanmak
– söz etmek, değin ...
Yer yarılıp işine girmek
1. Kaybedilen (kaybolan) bir şey bir türlü bulunamamak -2. Utanandan ne yapacağını bilemez duruma gel mek ‘ . ...
Yerden yere çalmak (vurmak) (birini, bir şeyi)
1. Onu hoş olma yan sözlerle kötülemek, yermek. -2. Güreşte rakibini çok hırpalamak. ...
Yere göğe koy(a)mamak (birini)
Onu nasıl memnun edeceğini bile memek; ona çok önem vermek. ...
Yere sermek (birini)
1. Onu yenmek. -2. Onu vurup öldürmek. ...
Yeri göğü birbirine katmak
Büyük bir heyecan, korku, telaş yarat mak. ...
Yerinde olmak (birinin)
Onun durumunda, konumunda bulunmak. ...