– Resmî bir kurumda görevli memurun kurum adına yaptığı harcamaların ayrıntılı dökümünü gösteren belge.
– hukuk. Herhangi bir konu ile ilgili belgelerin isim listelerini içeren belge ...
Arama Sonucu – "Bir tatlı su balığı"
Dışa vurmak (bir şeyi)
1. Onu belli etmek, tutum ve davranışların dan, bir şeyin etkisinde olduğu belli olmak. -2. Duygularını saklama yı p belli etmek. . ...
doğa yürüyüşü
– spor. Belli kurallar ve grup anlayışı içinde doğada yapılan uzun yürüyüşler. ...
Doğru bulmak (bir şeyi)
Onu uygun görmek, onaylamak. ...
doğru düşünme sanatı
– mantık ...
Dokularda aşırı sıvı birikmesi
– ödem ...
dokunma duyusu
– biyoloji. Deri üzerine yapılan değme, vurma, bastırma, çekme vb. etkileri alan duyu. ...
domdom kurşunu
– halk ağzında. Baş tarafı haç biçimi çentilmiş, çarptığı yerde tehlikeli yaralar açan bir tür tüfek kurşunu, domdom. ...
Domuşuk
– Somurtkan, asık suratlı.
– Asık yüzlü. ...
Domuzdan (bir) kıl çekmek (koparmak)
Sevilmeyen ya da eli sıkı olan birinden az da olsa bir şey elde etmek. ‘ ...
dönüşü olmayan
– dönüşsüz ...
dönüşüm
– Olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, şekil değiştirme, tahavvül, inkılap, transformasyon
– biyoloji. Görevinin değişikliğe uğraması yüzünden bir organda ortaya çıkan ...
dönüşümcü
– sıfat, felsefe. Dönüşümcülük yanlısı, transformist
– Bugünkü koşullarıyla dünyayı ve kültürü yaratan söylensel kişi. ...
Dönüşümcülük
– Yaşayan türlerin yalın biçimlerden karmaşık biçimlere doğru evrimle gelişerek ortaya çıktığını öne süren öğreti, transformizm.
– ing. transformism ...
Dört bir tarat
Her yer, her taraf. ...
Dört elle sarılmak (yapışmak) (bir şeye) (birine)
1. O şeyi iyice benimseyerek ve özenle yapmak için ele almak. -2. Destek ya da yardım umulan kimseyle sıkı bağlar kurmak. ...
Dostlar alışverişte görsün (diye)
– gösteriş olsun, iş görüyor densin (diye) anlamında kullanılan bir söz ...
Doyum olmamak (bir şeye)
O şeyden hiçbir şekilde bıkmamak, tadına doyulmamak. ...
dudak ünsüzü
– db. Ağız boşluğundan gelen havanın dudaklara çarpıp patlamasıyla veya dudakların aralığından sızmasıyla oluşan ünsüz: b, p, m, v, f.
– Her iki dudağın birbirine veya alt dudağın üst dişl ...
Duman almak (bir yeri) (bir şeyden)
1. Orayı sis bürümek, sis kaplamak. -2. Sigaradan ya da sigara gibi sarılmış uyuşturucudan içine çekmek. ...
Duman etmek (birini, bir şeyi)
– argo dağıtmak, bozmak, yok etmek
– yenmek, başarı sağlamak ...
Dümdüz etmek (bir şeyi, yeri)
Onu yıkmak, kırıp dökmek, ezmek, yerle bir etmek. ...
Dümen suyunda gitmek (birinin)
– Birine bağımlı olmak, her şeyde ona uyarak davranmak
– Bir kimseye her yönden bağımlı olmak, onun izinden yürümek. ...
Dün bir bugün iki
“Daha çok. fazla zaman geçmiş değil.” anlamında bir şeyin erken olduğunu anlatır. ...
dünden bir önceki gün
– ötegün
– evvelsi, evvelki ...