zorlayıcı sebepler. ...
Arama Sonucu – "Bir tatlı su balığı"
eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak)
– bir şeyi birinin aklına getirmek ...
eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)
– “bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez” anlamında kullanılan bir söz ...
Eşek sudan gelinceye kadar dövmek (birini)
Onu uzun bir süre iyice dövmek. ...
eski bir ses kayıt cihazı
– Diktafon ...
Eski bir uygarlık
– Eti, inka, Elam, Hitit ...
eski dilde ev avlusu
– peşkir
– kaa ...
eskiden kullanılan uzaklık ölçüsü
– fersah
– endaze
– arşın ...
esma-i mevsule
– Vasleden isimler.
– Manası kendisinden sonra gelen cümle içinde açıklanan ve bu cümleyi kendinden sonra gelen cümleye bağlayan kelimelerdir. ...
Esrar kumkuması (kutusu, küpü)
Neyin nesi olduğu, ne ile uğraştığı bilinmeyen kimse işin söylenir. ...
ESUK
Deli koyun ...
eşyönsüz
– Özellikleri, içindeki doğrultuya göre değişen (ortam).
– Değişik yönlerde değişik özellikler gösteren.
– genel uygulayım: Özellikleri, içindeki doğrultuya göre değişen, değişik yön ...
Et ele vermek (biriyle)
Onunla işbirliği yapmak, güçlerini birleştirmek. ...
eti yenebilen bir kuş
– sülün ...
Etliye sütlüye karışmamak
– Kendini ilgilendirmeyen işlere karışmamak.
– Kendi halinde yaşamak. ...
ev havlusu
– kaa ...
Evcil bir cins geyik
– Ren ...
Evin bir bölümü
– oda ...
Evirmek çevirmek (bir şeyi)
O şeyin her tarafını iyice gözden geçirmek. ...
evlilik birliği
– huk. Karı ve kocadan oluşan topluluk ...
Eyvallah demek (bir şeye) (birine)
– Hoş görerek kabul etmek veya edilmek
– Hoşça kalın, sağlıcakla kalın demek. ...
Eyvallah etmemek (birine)
Birinin minneti altına girmemek, birine boyun eğmemek. ...
Eyvallahı olmamak (birine, hiç kimseye)
Kimseye gönül borcu, minneti olmamak. ...
Falakaya çekmek (yatırmak) (birini)
Ayaklarını falakaya bağlayarak tabanlarını kalın bir sopa ile dövmek. ...
Fareler cirit atmak (oynamak) (bir yerde)
O yerde hiç kimse bulun mamak, o yer bomboş, ıpıssız olmak. ...