TR-Sözlük

“Bunu daha önceden anlamam, bilmen gerekirdi.” anlamında. ...

Birinden bir haber, bilgi öğrenmek, kendisine haber iletilmek. ...

Ona, oraya haber göndermek. ...

1. Oha söz konusu şeyi bildirmek. -2. Bir du rumun belirtilerini yansıtmak. ...

Onun hakkında bilgisi olmak. ...

haberli. ...

Gereği olmamak, gereği kalmamak. ...

Borçlunun malına mahkeme yoluyla et konmak (koymak). ...

Ona, her işe burnunu soktuğu, küstahlık ettiği işin sert bir karşılık vermek. ...

çok sıkılmak, bu nalmak. ...

Bir kazayı, tehlikeyi, ölüm olmaksızın, ciddi bir yara almaksızın geçirmek. ...

Onu küçümsemek; ona önem vermemek. ...

1. Hakkı olan bir şeyi, emeğinin karşılığını al mak. -2. Kötü davranışı nedeniyle layık olduğu karşılığı görmek. ...

Onun haklı olduğunu kabul etmek, ona yanıl-madığını söylemek. ...

1. Bir kimsede, şeyde emeği, hizmeti bulunmak. -2. Hakkından bir parçası başkasına verilmiş olmak. ...

1. Yapılması güç bir işi başarmak. -2. Bir kimseye hak ettiği cezayı vermek. ...

1. çalışmasının karşılığını tam olarak ödemek. -2. Bir işe gerektiği ölçüde emek vermek. ...

Haklı olduğunu kabul etmek; onu uygun, yerin de görmek. ...

Bir kimseye “nasılsınız” diye sormak. ...

Onu düzenlemek, iyileştirmek, düzelt mek. ...

çok yorulmak, gücünü yitirmek; başka şey yapacak gücü kalmamak. ...