TR-Sözlük

Belli bir konudan değil de, günlük gelişi güzel konulardan konuşmak. (Kars. Dereden tepeden konuşmak.) ...

Onu savurganca harcayıp tüketmek. ...

Onu, onun olabileceğini aklı bir türlü kabul etmemek; kafası almamak. ...

Onu düşünmek. ...

Onu canlandırmak, ona canlılık ka zandırmak. ...

1. Kendini öldür mek, intihar etmek. -2. Kapatmak, bitirmek. ...

Biri onun yaşamında yer almak. ...

1. Biri tarafından ölümden kurtarılmış olmak. -2. Yaşamını bir kimsenin desteğiyle kazanmış olmak. ...

O şey işe yaramaz, o kimse iş göremez duruma gelmek. ...

1. “O şey artık işe yaramaz.” -2. “O kimseye güvenmeyin, istediğinizi yapamaz.” anlamında. ...

Bir olayı, bir düşü iyi bir durumun belirtisi olarak saymak. ...

1. O şey bir işe yaramak. -2. Ona iyilikte bulunmak, onun iyiliğini görmek. ...

Onu iyi günlerde kullanmak. ...

1. O şeye nişan almak. -2. Bir şeyi ona yöneltmek. -3. Yermek, eleştirmek yıpratmak düşüncesiyle onu karşısına almak. ...

istenmeyen, hoş olmayan bir davranışla kar şılaşmak. ...

1. Onu öldürmek, ortadan kaldırmak -2. Onu çok yormak, bitkin duruma getirmek. ...

1. “Bu şeyi ona verdim, güle güle kullansın.” -2. “Verdi ğim şeyin karşılığını istemiyorum, ona bırakıyorum.” -3. “Büyük bir ye teneği var.” anlamında. ...

iyi ahlaklı, temiz karakterli (kimse). ...

“Yap da göreyim, bak o zaman sana gösteririm.” anlamında tehdit sözü. ...