1. Sert bir karşılıkla onu yola getir mek, sert davranmak, azarlamak. -2. Oyunda yenmek. ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
Ders almak (bir şeyden)
Genellikle kötü bir olaydan yararlı sonuç çıkarmak; ibret almak. ...
Ders olmak (bir şey, birine)
O şey bir kimse işin öğretici bir örnek oluşturmak; ibret olmak. ...
Dert yanmak (bir şeyden, birinden)
O şeyler, kimseyle ilgili şikayet te bulunmak. ...
destroyer
– askerlik. Muhrip ...
devrikebir
– müzik. Türk müziğinde bir büyük usul ...
Dibi kırmızı balmumuyla çağırmak (birini)
Onu özel bir önem vererek çağırmak. ...
Dibine darı ekmek (bir şeyin)
Ona şeyi tümüyle tüketmek, hiçbir şey bırakmamak. ...
Didik didik etmek (bir şeyi, yeri)
Onu, orayı en küçük ayrıntısına kadar incelemek, aramak. ...
diğer bir deyişle
– bir anlamda, başka bir deyişle, diğer bir söyleyişle
– tabiri caizse, şöyle söylemek uygunsa ...
Dik alası (bir şeyin)
– tkz. Genellikle hoş karşılanmayan bir durumun aşırılığını anlatan bir söz
– Hoş olmayan bir durum ya da hoş karşılanmayan bir davranışın son kertesi.
(dik alası) ...
Dik dik bakmak (birine, yüzüne)
O kimseye sert, kızgın, öfkeli bir ifa deyle bakmak. ...
dik yamaçlara tırmanabilen bir hayvan
– dağ keçisi ...
Dikine gitmek (birinin)
O kimsenin sözünü dinlemeyip kendi bildiği ni yapmak. ...
Dikiz etmek (birini, bir yeri, şeyi)
Onu gözetlemek, ona gizlice bak mak. ...
Dikkate almak (bir şeyi)
– göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek ...
Dikte etmek (bir şeyi, birine)
isteklerini ona zorla kabul ettirmek ...
Dil (diller) dökmek (birine)
– Kandırmak, inandırmak ya da yaranmak için onun hoşuna gidecek sözler söylemek, yalvarmak yakarmak. ...
dil birliği
– Lehçe ve ağız farklarını gidererek aynı dili kullanan toplumlar arasında ortak bir yazı dilinde ve alfabede birleşilmiş olma durumu. ...
Dil çıkarmak (birine)
Onunla alay etmek, eğlenmek. ...
Dil uzatmak (bir şeye, birine)
Saygı duyulan bir kimse ya da kutsal bir yer, şey hakkında yakışık almayacak, aşağılayıcı sözler söytemek. ...
Dile getirmek (bir şeyi, birini)
1. Onu aşıklamak, anlatmak. -2. Onu konuşturmak. ...
Dili bir karış
Büyüklerine karşı konuşurken saygısızlık eden kimse işin söylenir. ...
dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak)
– koşmaktan, yürümekten dolayı çok yorulmak ...
Dili varmamak (bir şeye, söylemeye)
Kötü bir şey söylemeye niyet lenmişken söylememek, kendini tutmak; ağzı dili varmamak. ...