haberli. ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
habire
– Ara vermeden, sürekli olarak. ...
Hacet kalmamak (bir şeye)
Gereği olmamak, gereği kalmamak. ...
Haciz konmak (koymak) (bir yere)
Borçlunun malına mahkeme yoluyla et konmak (koymak). ...
Haddini bildirmek (birine)
Ona, her işe burnunu soktuğu, küstahlık ettiği işin sert bir karşılık vermek. ...
Hafakanlar (afakanlar) basmak (boğmak) -(birini)
çok sıkılmak, bu nalmak. ...
Hafif atlatmak (bir şeyi)
Bir kazayı, tehlikeyi, ölüm olmaksızın, ciddi bir yara almaksızın geçirmek. ...
Hafife almak (birini, bir şeyi)
Onu küçümsemek; ona önem vermemek. ...
Hak etmek (bir şeyi)
1. Hakkı olan bir şeyi, emeğinin karşılığını al mak. -2. Kötü davranışı nedeniyle layık olduğu karşılığı görmek. ...
Hak vermek (birine)
Onun haklı olduğunu kabul etmek, ona yanıl-madığını söylemek. ...
Hakkı geçmek (birine, bir şeye)
1. Bir kimsede, şeyde emeği, hizmeti bulunmak. -2. Hakkından bir parçası başkasına verilmiş olmak. ...
Hakkından gelmek (bir şeyin, birinin)
1. Yapılması güç bir işi başarmak. -2. Bir kimseye hak ettiği cezayı vermek. ...
Hakkını vermek (birinin, bir şeyin)
1. çalışmasının karşılığını tam olarak ödemek. -2. Bir işe gerektiği ölçüde emek vermek. ...
Haklı bulmak (birini)
Haklı olduğunu kabul etmek; onu uygun, yerin de görmek. ...
Haksız yere
Haksız olarak, hak etmediği halde. . ...
Hal hatır sormak (birine)
Bir kimseye “nasılsınız” diye sormak. ...
Hale yola koymak (bir şeyi)
Onu düzenlemek, iyileştirmek, düzelt mek. ...
Hali kalmamak (bir şeye)
çok yorulmak, gücünü yitirmek; başka şey yapacak gücü kalmamak. ...
Hali vakti yerinde
Oldukça varlıklı, geçim sıkıntısı çekmeyen (kimse). ...
Hallaç pamuğu gibi atmak (bir şeyi, bir yeri)
Onu, orayı dağıtmak, her birini ayrı yere atmak. ...
Halvet olmak (birileriyle, biriyle) (bir yer)
– birisi veya birileriyle yalnız görüşmek amacıyla içeriye başkasını veya başkalarını almamak ...
Haraca bağlamak (kesmek) (birini, bir yeri)
Ona belli zamanlarda belli miktarlarda haraç vermesini zorbalıkla kabul ettirmek. ...
Haram etmek (bir şeyi, birine)
Bir kimseye verilen bir şeyin yararlı olmamasını istemek Haram olmak (bir şey, birine) ...
Hararet basmak (birini)
1. çok susamak. -2. Vücut ateşi yükselmek. ...
Hararet vermek (bir şey, birine)
– Susatmak, susamasına yol açmak. ...