– Olayların, durumların veya gelişmelerin yaşayanlardan, dinleyenlere aktarılması yoluyla oluşturulan tarih bilgisi ...
Arama Sonucu – "Boş, yersiz söz"
sözlü tarih
– Olayların, durumların veya gelişmelerin yaşayanlardan, dinleyenlere aktarılması yoluyla oluşturulan tarih bilgisi. ...
sözlük
– Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat
– Bir ...
SöZMEN
(Tür.) – Güzel, etkili konuşan kimse. ...
Sözü (bir şeye) getirmek
Konuşmayı asıl anlatmak istediği şeye doğru yöneltmek; lafı (bir şeye) getirmek ...
Sözü (sözünü) kesmek
1. bk. Soz kesmek. -2. Anlattıklarını bitirme den konuşmayı bırakmak; lafını kesmek. ...
Sözü açılmak
– Bir konu hakkında konuşulmaya başlanmak; lafı açılmak ...
Sözü ağanda gezelemek
bk. Lafı ağzında gevelemek ...
Sözü ağzına tıkamak
bk Lafı ağzına tıkamak. ...
Sözü bağlamak
Herhangi bir konuda yapılan konuşmayı sonuçlandırmak; lafı bağlamak, ...
sözü birine yöneltme
– hitap, seslenme ...
Sözü çevirmek
– Konuşmanın sakıncalı bir biçim aldığını anlaşıldığında başka bir konuya yönelmek, lafı veya konuyu değiştirmek ...
Sözü figanda bırakmak
Söylemekte olduğu bir şeyi bitirmesine fır sat vermemek; lafı ağzında bırakmak. ...
sözü geçen kimse
– ağababa ...
sözü geçmek
– kendisini kabul ettirmiş olmak, hatırı sayılmak
– adı anılmak, bahsedilmek ...
Sözü mü olur
bk. Lalı mı otur. ...
Sözü yabana atmamak
bk. Lafı yabana atmamak. ...
Sözüm meclisten dışarı (sözüm yabana)
“Burada kullanacağım ya kışıksız sözlerden ötürü özür dilerim, ayrıca bu sözlerim buradakiler-le ilgili değildir.” anlamında. ...
Sözüm ona
Sanki, güya, sözde. , ...
Sözüm yabana
– bk. Sözüm meclisten dışarı. ...
sözün gelişi
– söz misali, temsil, söz temsili, örneğin, mesela, bilfarz
– siyak, tarz, üslup ...
Sözün kısası
– yani
– zarf. kısacası ...
Sözünde durmak
Herhangi bir konuda verdiği sözü kesinlikle yerine getirmek; lafında durmak. ...
Sözünden çıkmamak (birinin)
çeşitli yönlerden bağlandığı bir kimse nin bütün sözlerine ve isteklerine uygun davranmak; lafından şıkma mak. ...
Sözüne gelmek (birinin)
En sonunda o kimsenin sözlerinin doğrulu ğunu anlamak; lafına gelmek. ...