– askerlik. Kundak üzerine oturtulmuş, mermisi özel boyutlarda olan, etkili ateş gücüne sahip tüfek veya top ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırar"
ağır ol
– “ciddi, ağırbaşlı, soğukkanlı, sabırlı ol!” anlamında kullanılan bir söz
– “acele etme, yavaş ol!” anlamında kullanılan bir söz ...
Ağır olmak
Sabırlı, ciddi, soğuk kanlı olmak. ...
ağır oturmak
– ağırbaşlı olmak. ...
ağır para cezası
– Bazı suçlara karşılık yasalarca belirlenmiş yüksek para cezası ...
ağır sanayi
– Üretim araçları yapan sanayi.
– Hammadde ve kısmen işlenmiş malları daha yoğun miktarda kullanarak birim ağırlığına göre daha düşük değerdeki malları üreten imalat sanayi.
– Daha ç ...
ağır satmak
– Nazlanmak, gönülsüz davranmak ...
ağır sıklet
– Bazı spor dallarında yarışmacıların ağırlığı ile sınırlandırılan kategori, başağırlık, ağır. ...
ağır söylemek
– acı, dokunaklı sözler söylemek. ...
Ağır söz
– Kalp kıran, onuru zedeleyen söz.
– Kişinin onuruna dokunan, dayanılması güç söz ...
ağır su
– kimya. Bazı nükleer reaktör tiplerinde nötron yavaşlatıcısı olarak kullanılan, içinde hidrojen atomları yerine döteryum izotopları bulunması sonucu oluşan su ...
Ağır top
– Bir toplulukta sözü geçen, yönlendirme gücü olan kimse. ...
ağır uyku
– Uyanılması güç uyku, deliksiz uyku, taş uykusu ...
ağır vasıta
– Motoru ağır yük veya birden fazla römork taşımak amacıyla güçlendirilmiş kamyon, tır vb., ağır araç ...
ağır vasıta ehliyeti
– Ağır vasıta sürücülerine verilen aracı kullanma belgesi ...
ağır yağ
– Kalın yağ ...
ağır yara
– Bedendeki derin ve ciddi yara.
– mec. Bir olay sonunda varılan olumsuz durum ...
ağırayak
– sıfat. Doğurması yakın (kadın) ...
Ağırbaşlı
– Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı (ağır başlı)
– Değeri çok olan, ağır
– Gösterişli ...
ağırbaşlı onurlu
– vakur, uslu ...
ağırbaşlı uslu
– onurlu, vakur ...
ağırbaşlılık
– Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet, vakurluk ...
ağırcık
– fizik, kimya: çekincik, ılıncık gibi ağır etkileşim gösteren, kütlesi milyar eksicikvoltlarda (ev) olan temel tanecik türü.
– Zakkum
– İng. baryon ...
Ağırdan almak
– bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek
– bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak ...
ağırelli
– sf. Eli ağır. ...