– Yirmi yaş sıralarında altlı üstlü ve sağlı sollu, damakların en gerisinde çıkan azı dişi, yirmilik diş, yirmi yaş dişi ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırar"
akıl dışı
– sıfat. Akla, gerçeğe, uygun olmayan.
– sıfat, felsefe. Us dışı. ...
akıl doktoru
– hlk. Psikiyatr. ...
Akıl ermemek (erdirememek) (bir şeye)
Onun ne olduğunu anlaya mamak. ...
Akıl etmek (bir şeyi)
– herhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek ...
akıl hastalığı
– Düşünme, anlama, kavrama, karar verme, önlem alma vb. yeteneklerdeki eksiklik, ruh hastalığı ...
akıl hastası
– Akıl hastalığına tutulmuş kişi, psikopat. ...
Akıl hocası
– Birine yol gösterip akıl öğreten kimse
– Herkese akıl öğretmeye meraklı kimse, akıl kethüdası ...
Akıl küpü (kutusu, kumkuması)
– Sıfat. çok akıllı kimse, özellikle çocuk için şaka yollu söylenir. ...
Akıl öğretmek (vermek) (bir kimseye)
– Birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek ...
Akıl sır ermemek (birşeye)
– bir işin niteliğini, gizli yönlerini anlayamamak. ...
Akıl sormak (birinden)
bk Akıl almak. ...
Akıl tersletti
Dengesiz, hoppa, delişmen (kimse). ...
akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
– herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır anlamında kullanılan bir söz
– her şey ortada anlamında kullanılan bir söz. ...
Akıl vermek (birine)
– Akıl öğretmek. ...
akıl yaşta değil baştadır
– “akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir” anlamında kullanılan bir söz ...
Akıl yormak
Bir konuda çok düşünmek. ...
Akıl yürütmek
Aklını kullanmak düşünme yeteneğini harekete geçirmek. ...
akılane
akıllıca. ...
Akılcılık
– Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı.
– top. b. Akla v ...
Akılda kalmak (bir şey)
– Unutulmamak, hatırlanmak, akılda yer etmek ...
Akıldan çıkmak
Unutulmak; ...
akıldan yoksun
– sf. Aklını gereği gibi kullanamayan ...
akıldane
– Akıl veren kimse ...
akıle
akıllı kadın. ...