– Çocuklar arasında şakalaşmak amacıyla kullanılan, içindeki çekirdek, kâğıt parçası, leblebi vb. şeyler hızla üflenerek atılan, boru biçiminde bir tür oyuncak.
– Avlanmak amacıyla üflener ...
Arama Sonucu – "Geniş ağızlı balık ağı"
ağız ünlüsü
– db. Boğumlanma yeri ağız olan ve ciğerlerden gelen havanın geniz yoluna kaymadan ağız boşluğundan geçmesi ile oluşan ünlü, ağızsıl ünlü.
– Boğumlanma yeri ağız olan ve burun yolu kapalı ...
ağız ünsüzü
– dil bilgisi: Boğumlanma yeri ağız olan ve ciğerlerden gelen havanın geniz yoluna kaymadan ağız boşluğundan geçmesi ile oluşan ünsüz
“b, c, ç, d, f, g, ğ, j, k, l, r, s, ş.” ...
Ağız yapmak
– birini kandırmak, yanıltmak amacıyla duygularını, düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek biçimde konuşmak
– Bir kimseyi sözle, davranışlarıyla oyalamaya, aldatmaya çalışmak ...
ağız yaymak
– açık ve dürüst konuşmaktan kaçınmak. ...
ağız yer yüz utanır
– “armağan alan, armağanı verenin isteğini yerine getirmemeye çekinir ve mutlaka yapmaya çalışır” anlamında kullanılan bir söz ...
ağız yoklamak
– Ağız aramak, düşünce yoklamak, istimzaç etmek. ...
ağızda dağılmak
– genellikle hamur işi, iyi pişmiş ve lezzetli olmak. ...
Ağızda oluşan yara
– Aft, pamukçuk ...
ağızdan
– zarf. Sözlü olarak.
– zarf. Ağız yoluyla.
– oral ...
Ağızdan ağıza
– zarf. Sözlü bir biçimde
– Biri ötekine, ötekisi de başkalarına söyleyerek. ...
ağızdan ağza dolaşmak
– bir söz herkes arasında söylenilmek ...
ağızdan dolma
– sıfat. Namlusu ağzından doldurulan (top veya tüfek) ...
ağızdan kapma
– sıfat. Başkalarından dinlemek yolu ile yarım yamalak edinilen (bilgi) ...
ağızdan kapmak
– bk. ağzından kapmak ...
ağızdan sözlü
– şifahen ...
ağızdan sözlü
– şifahen ...
ağızlama
– Ağızlamak işi.
– Tarlayı kazarken, kazılan yerle kazılacak yer arasındaki genişlik
– Fr. Protogala ...
Ağızlara Sakız Olmak
– Herkesin diline düşmek ...
ağızsıl ünlü
– dil bilgisi: Ağız ünlüsü ...
ağzı aşağı
– yüzü yere gelmek üzere, yüzüstü, yüzükoyun, azaşşa ...
Ağzı kalabalık
– sıfat. Birbirini tutmayan sözler söyleyen, yerli yersiz konuşan, boşboğaz (kimse) ...
ağzı kalabalık, gürültücü
– farfara, velveleci, kavaracı ...
ağzı kalabalıklık
– Ağzı kalabalık olma durumu ...
Ağzından çıkanı (çıkan sözü) kulağı işitmemek (duymamak)
Kızgınlık, öfke vb. yüzünden çok ağır sözler söylediğinin farkında olmamak ...