– kimya. Bazı nükleer reaktör tiplerinde nötron yavaşlatıcısı olarak kullanılan, içinde hidrojen atomları yerine döteryum izotopları bulunması sonucu oluşan su ...
Arama Sonucu – "Geniş ağızlı balık ağı"
Ağır top
– Bir toplulukta sözü geçen, yönlendirme gücü olan kimse. ...
ağır uyku
– Uyanılması güç uyku, deliksiz uyku, taş uykusu ...
ağır vasıta
– Motoru ağır yük veya birden fazla römork taşımak amacıyla güçlendirilmiş kamyon, tır vb., ağır araç ...
ağır vasıta ehliyeti
– Ağır vasıta sürücülerine verilen aracı kullanma belgesi ...
ağır yağ
– Kalın yağ ...
ağır yara
– Bedendeki derin ve ciddi yara.
– mec. Bir olay sonunda varılan olumsuz durum ...
ağırayak
– sıfat. Doğurması yakın (kadın) ...
Ağırbaşlı
– Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı (ağır başlı)
– Değeri çok olan, ağır
– Gösterişli ...
ağırbaşlı onurlu
– vakur, uslu ...
ağırbaşlı uslu
– onurlu, vakur ...
ağırbaşlılık
– Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet, vakurluk ...
ağırcık
– fizik, kimya: çekincik, ılıncık gibi ağır etkileşim gösteren, kütlesi milyar eksicikvoltlarda (ev) olan temel tanecik türü.
– Zakkum
– İng. baryon ...
Ağırdan almak
– bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek
– bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak ...
ağırelli
– sf. Eli ağır. ...
Ağırına (ağrına) gitmek
– onuruna dokunmak veya gücüne gitmek ...
ağırına gitmek
– onuruna dokunmak veya gücüne gitmek ...
ağırkanlı
– sıfat, mecaz. Ağırcanlı.
– ruh bilimi. Hippokrates’in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi.
– lenfâi
...
ağırlama
– Ağırlamak işi, ikram, izaz
– Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava.
– Halay oyununda bir musiki usulü, havası.
– Halay oyununun üç bölümünden biri.
– ...
ağırlamak
-i Konuğa saygı göstererek onun her türlü rahatını, gereksinimini sağlamak, ikram etmek, izaz etmek
– Tazim, tevkir etmek, hürmet ve itibar göstermek. ...
ağırlaşmak
– Ağır duruma gelmek.
– Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak.
– Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak
– Yavaşlamak
– Gebe kadın doğurması yaklaşmak.
R ...
ağırlaştırıcı neden
– hukuk. Ağırlaştırıcı sebep ...
ağırlaştırıcı sebep
– hukuk. Verilecek cezanın arttırılmasını gerektiren durum veya olay, ağırlaştırıcı neden ...
ağırlaştırılmış müebbet hapis
– hükümlünün hayatı boyunca devam eden, fakat Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile buna ilişkin tüzükte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilen hapis cezası türü ...
Ağırlığını koymak (Bir şeye, bir şeyden yana)
Etkisini, gücünü, onu desteklemede kullanmak. ...