– mecaz. Tartışma ...
Arama Sonucu – "Geniş ağızlı balık ağı"
Ağız dalaşı (dalaşması)
– Tartışma
– Sözle yapılan kavga. ...
ağız değişikliği
– Yenilen veya yenilecek yemeğin çeşidinde yapılan değiştirme
– Önceden söylediği sözü söylememe veya değişik bir biçimde söyleme durumu ...
Ağız değiştirmek
– önce söylediğini başka türlü anlatmak ...
ağız dil vermemek
– konuşmamak, susmak ...
ağız dolusu
– sıfat, mecaz. Ağzın alabileceği kadar
– sıfat, mecaz. Birçok, birbiri ardınca olan ...
Ağız dolusu (küfür, laf etmek)
– sf. Ağzın alabileceği kadar
– Birçok, birbiri ardınca olan ...
Ağız eğmek (birine)
Bir şeyi ondan yalvarırcasına istemek ...
ağız ellemek
– Ağız aramak, düşünce yoklamak, istimzaç etmek ...
ağız etmek
– yaranmak için kibar konuşmaya çalışmak ...
ağız kalabalığı
– Birbirini tutmayan gereksiz sözler ...
Ağız kalabalığına getirmek (birini)
Konudışı sözlerle karşısındakini şaşırtıp amacına ulaşmak ...
ağız kavafı
– mecaz.Geveze. ...
ağız kavgası
– mecaz. Tartışma. ...
Ağız kokusu
– Ağız yolunda ve sindirim organlarında çeşitli rahatsızlıklardan dolayı oluşan koku
– Bir kimsenin çekilmez davranışları, istekleri, sözleri ...
ağız kullanmak
– duruma, ortama göre söz söylemek ...
ağız nişanı
– Yalnız sözle yapılan nişan ...
ağız şakası
– Sözle yapılan şaka, dil şakası. ...
ağız satmak
– yüksekten atarak kendini övmek. ...
Ağız tadı
– Ailede veya toplumda dirlik düzenlik, iyi geçinme, rahatlık, kemaliafiyet ...
ağız tadı ile
– huzurla, rahatça, içine sine sine ...
ağız tadıyla
– zf. Huzurlu bir biçimde, rahatlık içinde ...
ağız tamburası çalmak
– sözle avutmaya, oyalamaya çalışmak
– soğuktan dişleri birbirine çarpmak, çenesi titremek. ...
ağız tatsızlığı
– Bir topluluk içindeki geçimsizlik, anlaşmazlık, huzursuzluk ...
ağız tıkamak
– Konuşma imkanı vermemek ...