demircilik. ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
HADDAS
(Ar.). çabuk kavrayan, anlayışlı, kavrayışlı. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
Haddini bildirmek (birine)
Ona, her işe burnunu soktuğu, küstahlık ettiği işin sert bir karşılık vermek. ...
Hafakanlar (afakanlar) basmak (boğmak) -(birini)
çok sıkılmak, bu nalmak. ...
Hafif atlatmak (bir şeyi)
Bir kazayı, tehlikeyi, ölüm olmaksızın, ciddi bir yara almaksızın geçirmek. ...
Hafife almak (birini, bir şeyi)
Onu küçümsemek; ona önem vermemek. ...
Hak etmek (bir şeyi)
1. Hakkı olan bir şeyi, emeğinin karşılığını al mak. -2. Kötü davranışı nedeniyle layık olduğu karşılığı görmek. ...
Hak vermek (birine)
Onun haklı olduğunu kabul etmek, ona yanıl-madığını söylemek. ...
hakkari ilinde türkiye ile iran arasındaki sınır kapısı
– Gürbulak, Kapıköy, Esendere ...
Hakkı geçmek (birine, bir şeye)
1. Bir kimsede, şeyde emeği, hizmeti bulunmak. -2. Hakkından bir parçası başkasına verilmiş olmak. ...
Hakkından gelmek (bir şeyin, birinin)
1. Yapılması güç bir işi başarmak. -2. Bir kimseye hak ettiği cezayı vermek. ...
hakkından vazgeçme
– feragat ...
Hakkını vermek (birinin, bir şeyin)
1. çalışmasının karşılığını tam olarak ödemek. -2. Bir işe gerektiği ölçüde emek vermek. ...
Haklı bulmak (birini)
Haklı olduğunu kabul etmek; onu uygun, yerin de görmek. ...
Hal hatır sormak (birine)
Bir kimseye “nasılsınız” diye sormak. ...
haldar
benli. ...
Hale yola koymak (bir şeyi)
Onu düzenlemek, iyileştirmek, düzelt mek. ...
haleldar
– Ar. (halel) + Far. (dar)
– sf. Bozulmuş, bozuk, zarara uğramış ...
haleldar etmek
bozmak, halel getirmek. ...
haleldar olmak
bozulmak, halel gelmek. ...
Halep ordaysa, arşın burada
“Yaptığını söylediğin şey, inandırıcı ol sun istiyorsan, haydi burada da yap, görelim.” anlamında. ...
Hali kalmamak (bir şeye)
çok yorulmak, gücünü yitirmek; başka şey yapacak gücü kalmamak. ...
halk meydanı
– agora ...
Hallaç pamuğu gibi atmak (bir şeyi, bir yeri)
Onu, orayı dağıtmak, her birini ayrı yere atmak. ...
Halvet olmak (birileriyle, biriyle) (bir yer)
– birisi veya birileriyle yalnız görüşmek amacıyla içeriye başkasını veya başkalarını almamak ...