– fizik. Bir çevrimde akış yönü sürekli değişen akım, alternatif akım
– mütenavip cereyan, alternatif cereyan, alternatif akım
– Sinema/TV. Bir yönde en yüksek noktaya eriştikten son ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
dalgalı akım üreteci
– fiz. Dalgalı elektrik akımı veren üreteç, alternatör.
– Sinema/TV. Dalgalı akım üreten aygıt.
– İng. alternator ...
dalgalı kur
– ekonomi. Döviz paritesinin alış ve satış değerlerinin serbest piyasa kurallarına göre Merkez Bankasının müdahalesi olmaksızın belirlenmesi.
– esnek kur ...
dalgaölçer
– Oluşan dalgaların yüksekliğini ve derinliğini ölçen alet
– ondometre, dalgametre
– fizik: Sinyallerin sayısını, dalga, uzunluğunu ölçmek için kullanılan araç.
– elektrik: Rad ...
dalgaya düşmek (gelmek)
– argo yanılmak, dalgınlıkla unutmak ...
dalgaya getirmek
– dalgınlığından yararlanarak birini kandırmak ...
DALGI
Aymazlık, gaflet ...
dalgı
– halk ağzında. Aymazlık ...
dalgıç
– Deniz dibine inilebilecek özel donanımla su altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
– argo Başkasına ait olan bir şeyi habersiz alma huyunda olan kimse.
– O ...
dalgın
– sf. Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
– Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan
– zf. Kendinden geçmiş bir durumda ...
dalgır
– halk ağzında. Hare ...
dalgündüz
– zarf. Güpegündüz ...
Dalına basmak (birinin)
Hoşlanmadığı bir davranışta bulunup onu kızdırmak. ...
Dalına binmek (birinin)
Onu tedirgin edici, kızdırıcı davranışta bulun mak. ...
Dalınç
– Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon.
– Günlük hayatın sıkıntılarından sıyrılmak amacıyla bağdaş kurarak sessiz ve hareketsiz bir biçimde düşüncelerden uz ...
dalış
– Dalma işi.
– spor. Topu yakalamak amacıyla savunmadaki bir oyuncunun yatay olarak sıçraması, plonjon
– Topu elinde bulunduran oyuncunun karşı takım savunma katında gördüğü bir açık ...
dalız
– anatomi. İç kulaktaki kemik dolambacın orta bölümü.
– dehliz ...
Dalkavuk
– Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, huluskar, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı
– Saraylard ...
dalkavukluk
– Dalkavukça davranış, kemik yalayıcılık, çanak yalayıcılık, yağcılık, yalakalık, yalpaklık, yaltakçılık, yaltaklanma, yaltaklık, tabasbus, huluskârlık ...
dalkılıç
– zarf. Kılıcını çekmiş olarak, yalın kılıç
– Kılıcını çekmiş olan.
– Gönüllü, fedai. ...
dalkıran
– hayvan bilimi. Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar).
– halk ağzında. Şiddetli esen rüzgâr
– Kabukböcekleri familyasından ...
dalkurutan
– hayvan bilimi. Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan kın kanatlı böcek (Hylesinus oleiperda). ...
dall
delalet eden. ...
dallama
– Dallamak işi
– sf. argo Aptal, enayi.
– Yelek
– Papatya
– Meşe odunu
– Damların üstünü örtmek için, kesilmiş ve kurutulmuş kalın, uzun dal.
– Bağın üzümünü ...
dallamak
-i, halk ağzında. Budamak
– El ile yukarı kaldırmak. ...