– 2 ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
Klasik türk müziğinde bir makam
Acemaşiran
Acemaşiraneviç
Arazba
Arazbar
Arazbarcanfeza
Bayati
Buselik
Buselikhisar
Canfeza
Evcara
Eviç
Hisar
Irak
Isfahan
Karcığar
Mahur
Maye
Neva
Nikriz
Rehavi
Saba
Suzidilara
Suzinak
Uzzal
Zavil ...
kodaman
– İleri gelen, para veya makam sahibi kimse ...
Kodese tıkmak (birini)
Onu hapishaneye sokmak. ...
Koku tedavisi
– Çeşitli doğal kokulu maddelerle yapılan tedavi yöntemi, aromaterapi ...
Kökünden faydanalınan bir bitki
– ratanya ...
Kolaşan etmek (bir şeyi)
Neler olup bittiğini anlamak için etrafı do laşmak. ...
koloidal
– Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan. ...
Koltuk çıkmak (birine)
Onu desteklemek, ona para yardımında bu lunmak. ...
kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü
– arış ...
Komalık etmek (birini)
1. Onu kıpırdayamaz duruma getirinceye ka dar dövmek. -2. Onu çok sinirlendirmek. ...
Komaya sokmak (birini)
Onu ne yapacağını bilemez-duruma getir mek, şaşırtmak. ...
komşu bir ülke
– Rusya, iran, ırak, suriye, bulgaristan, yunanistan, gürcistan, romanya, ukrayna ...
kondansatör
– İçinde akımsız elektrik yükü biriktirilen cihaz, yoğunlaç, meksefe.
– Osm. miksefe
– Fr. condensateur ...
kondansör
– Bk. yoğunlaştırıcı
– Bk. aydınlatma merceği
– yoğuşturucu ...
KONKORDATO
– Anlaşmalı iflas.
– XI. yüzyıldan sonra, Papalık ile Katolik devletler arasındaki karşılıklı iliçkileri düzenleyen anlaşma.
– Papalık makamıyla başka hükumetler arasında yapılan anl ...
konsolidasyon
– ekon. Süreletme.
– Yapıları benzer durumda olan nesnelerin birleştirilmesi.
– Firmaların tüzel kişiliklerinin ortadan kaldırılarak yeni bir tüzel kişilikte birleştirilmesi.
– ...
köpeğin boğazına takılan halka
– tasma ...
Köprünün (köprülerin) atfından çok su (sular) geşti
“Zamanla koşullar çok değişti, eski durum kalmadı.” anlamında. ...
köprünün (veya köprülerin) altından çok su (veya sular) aktı (veya geçti)
– “zamanla şartlar çok değişti, eski durum kalmadı” anlamında kullanılan bir söz ...
Kör boğaz
Yemek işgüdüsü, gereksinmesi. ...
Korku vermek (bir şey, birine)
Onu korkutmak. ...
Kötek atmak (çekmek) (birine)
Onu dövmek; dayak atmak. ...
Kötek yemek (birinden)
Dövülmek; dayak yemek. ...
Kötüye kullanmak (bir şeyi)
– yetkisini yasalara aykırı yolda kullanmak
– birinin iyi davranışından istenilmeyen yolda yararlanmak ...