Onu önünden yürütöp ardından gitmek veya koşmak. ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
önünü almak (bir şeyin)
Onu önlemek, engellemek. ...
Onuruna yedirememek (bir şeyi)
1. Onur kıran, küşültücü nitelikte olan işleri yapmamak-2. Başkalarının küşültücü, onur kına davranış larına karşı tepkide bulunmak; kendine yedirememek, nefsine yedire memek; izzetinefsine yedireme ...
opening a database
veritabanı açma ...
Operada perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça
– uvertür ...
operada söylenen şarkı
– arya ...
operational database
işletimsel veritabanı ...
Oralı (oralarda) olmamak
Yaptığı kötü işlerden dolayı bir üzüntü duy mak, olumsuz durumlara hiç aldırmamak, önemsememek. ...
orduda asker
– er, erbaş ...
örfi idare
sıkıyönetim. ...
Orijinal bir ürünün birebir taklidi
– imitasyon ...
örnek almak (birini, bir şeyi)
1. Bir başkasının iyi ya da kötü olan davranışlarını benimseyip tıpkı onun gibi davranmak. -2. Bir şeyden kendisi için olumlu bir ders çıkarmak. ...
örnek olmak (birine)
Davranış ve sözleriyle başkalarını iyi ya da kö tü yönden etkilemek. ...
orta oyunda zurnaya verilen ad
– papara ...
orta oyununda aptal uşak rolünü oynayan komedyen
– ibiş
– şapşal ...
orta oyununda taklitçi
– zuhuri ...
ortada
– sf. sp. Sonucu belli olmayan (karşılaşma).
– zf. Topluluk içinde, arasında.
– zf. Görünür yerde, göz önünde ...
Ortada bırakmak (birini)
Onu güç bir durumdayken terk etmek; meydanda bırakmak. ...
Ortada fol yok yumurta yok
“Konu ile ilgili hiçbir belirti yokken varmış gibi bir havaya giriliyor.” anlamında. ...
Ortada kalmak
1. Bir şey söz konusu olduğunda kimse üzerine alma mak. -2. Yatıp kalkacağı, barınacağı yeri olmamak; meydanda kal mak. -3- iki kişinin ya da şeyin arasında kalmak, karar verememek. ...
ortadan kaldırma
– imha
– yok etme
– tekfir
– izale ...
Ortadan kaldırmak (bir şeyi) (birini)
1. Onu saklamak gizlemek. -2. Onu yok etmek öldürmek; meydandan kaktırmak. ...
Ortadan kalkmak
1. Yok olmak, bulunmaz olmak; meydandan kalkmak. -2. öldürülmek. ...
Ortadan kaybolmak
Birdenbire yok olmak, kimseye duyurmadan şı kıp gitmek, nerede olduğu bilinmemek. ...
Ortadan konuşmak (söylemek)
Belli bir kişiyi ya da şeyi hedef al madan, birtakım iddialarda ya da suçlamalarda bulunmak ...