– fırsat bulmak ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
Baş edememek (bir şeyle, biriyle)
1. O işi basaramamak; o işin üstesinden gelememek. -2. O kimsenin sö* ve davranışlarını düzelte-memek. ...
Baş eğmek (birine)
– saygı göstermek için baş eğerek selamlamak
– direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek ...
Baş etmek (bir şeyle) (bir kimseyle)
Onu yenmeye gücü yetmek, o konuda başarı kazanmak. ...
Baş göz etmek (birini)
– Herhangi bir tehlikeden sakınarak bir işi alelacele yapıp bitirmek
– Evermek, evlendirmek
(başgöz etmek) ...
Baş kaldırmak (bir şeye, birine)
– Belirgin durum göstermek
– Ayaklanmak, isyan etmek, karşı gelmek. ...
Baş koymak (bir şeye)
Bir ülkü, amaç uğruna ölümü bile göze alıp uğraşmak. ...
Baş tacı etmek (birin)
Ona büyük saygı göstermek, değer vermek. Başta gelmek ...
Başa (bir şey) gelmek
Kötü bir durumla karşılaşmak. ...
Başa çıkarmak (bir işi) (birini)
– Onu çok şımartmak. ...
Başa çıkmak (biriyle)
– güçlükler çıkaran biriyle olan işini, kendi istediği yolda sonuçlandırabilmek ...
Basamak yapmak (bir şeyi, birini)
Bir kimseden ya da durumdan, daha yüksek bir yere gelebilmek için yararlanmak. ...
başdaş
– Denk, akran ...
Başı altından çıkmak (birinin)
Kötü bir durum onun tasarım ve girişimiyle meydana gelmek; kafasının altından çıkmak. ...
Başı belada olmak
Büyük bir felaketle, sıkıntılı bir durumla karşı kar şıya olmak. ...
Başı dara düşmek (başı daralmak)
1. Sıkıntılı bir durum işinde’ olmak. -2. Paraca darlığa düşmek. ...
Başı darda (kalmak, olmak)
– parasızlıktan dolayı sıkıntıda olmak. ...
Başı hoş olmamak (bir şeyle), (biriyle)
1. Ondan hoşlanmamak. -2. O kimseyle arası bozuk olmak; kafası hoş olmamak. ...
Başı işin (birinin)
Değer verilen kişinin hayatı sözkonusu edilerek kullanılan ant ya da yalvarma sözü. ...
Başı yukarda
Onurlu, kibirli, kendini beğenmiş (kimse). (Kars. Burnu havada) ...
basın danışmanı
– Kişi veya kuruluşların görsel ve yazılı basınla iletişimini sağlayarak her türlü etkinliğini duyuran uzman. ...
Başına bela etmek (birini, bir şeyi)
Onu kendisine sıkıntı verecek bir durumu getirmek; o şeyin kendisini tedirgin edecek duruma gelmesine neden olmak. ...
Başına bir şey (bela, bokluk, hal, iş, kaza vb) gelmek
Kötü bir duruma düşmek, istenmeyen bir durumla karşılaşmak. ...
Başına bitmek (birinin)
istemediği halde yanına gelip bir türlü ordan ayrılmamak, ısrarlı isteklerde bulunmak. ...
Başına çalmak (bir şeyi)
1. Bir şeyle vurmak. -2. Bir şeyi öfkeyle geri vermek ; kafasına çalmak. ...