– şımartmak, çok yüz vermek ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
Başına çorap örmek (birinin)
– birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü davranışta bulunmak ...
Başına vur, ağzından lokmasını al
Uysal, boyun eğen (kimse). (Kars. Yumuşak baştı.) ...
başında kavak yeli esmek
– Genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak
– Gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek. ...
Başında olmak (bir durum birinin)
Aynı sıkıntılı durumu yaşamakta olmak. ...
Başında paralansın (parçalansın)
– Yapılan bir iyilik çok söylendiğinde yada pek bir işe yaramadığında, o iyiliğin artık istenmediğini belirten söz; kafasında paralansın. ...
Başından (aşağı) kaynar su (sular) dökülmek
üzücü, utandırıcı bir olay, durum karşısında büyük bir sıkıntı duymak; vücudunu sıcak bir ter basmak; kafasından kaynar su dökülmek. ...
Başından aşağı kaynar sular dökülmek
bk. Başından kaynar su dökülmek. ...
Başından atmak (defetmek) (birini) (bir şeyi)
1. Rahatsızlık veren, artık sıkıcı olan bir kimseyle olan iliçkiye son vermek. -2. Yapılması güç olan ya da çok zaman alacak olan bir işi bırakmak. ...
Başından büyük işlere girişmek (kalkışmak)
Bilgi, beceri ve yetkisini aşan işleri yapmak istemek, bunlara yeltenmek. ...
Başından geçmek
Söz konusu olayı (olayları) yaşamış olmak; söz konusu durumla daha önce karşılaşmış olmak. ...
Başından savmak (bir şeyi, bir kimseyi)
– bir istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak
– Onu herhangi bir bahane ile uzaklaştırmak. ...
Başını (baş) alamamak (bir şeyden)
O şeyden kendisini bir türlü kurtaramam ak. ...
Başını (başında) beklemek
Bir kimseyi, şeyi korumak, gözetlemek ...
Başını (bir şeyden) kaldırmamak (kaldıramamak)
1. Bir işi yaparken hiç ara vermemek, o işin gidişini bozacak başka bir iş yapmamak; kafasını kaldırmamak. -2. Hasta bir türlü iyileşip ayağa kalkamamak; kafasını kaldırmamak. ...
Başını kaşımaya vakti olmamak (başını kaşıyacak durumda olmamak)
işleri çok ve sıkışık durumda olmak; kafasını kaşımaya vakti olmamak. ...
Başını yakmak (birinin)
Onu tehlikeli bir duruma sokmak, zarar sokmak ...
Başını yemek (birinin)
– güç duruma düşmesine yol açmak
– öldürmek, ölümüne yol açmak. ...
Başının artından çıkmak (bir şey, birinin)
Kötü bir şey birinin, kurnazca hazırladığı bir plana göre yapılmak; kafasının altından çıkmak. ...
başkalarının sırtında yaşayan canlı parazit
– asalak ...
başkalarının sırtından geçinen
– asalak, parazit
– abacı, ekti, otlakçı, tufeyli ...
Basketbolda 2 Adım Atıldıktan Sonra Yapılan Sayı
– Turnike ...
Baskın çıkmak (birinden, bir şeyden)
Ondan üstün olmak, onu geride bırakmak. ...
başoda
– Geleneksel Türk evinde özellikle konukların ağırlandığı büyük ve özenli bir biçimde döşenmiş oda ...
Baştan çıkarmak (birini)
Onu etkileyerek kötü yola sürüklemek, doğ ru yoldan saptırmak; ayartmak. ...