Bir tür iri, aşılı kiraz ...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
dalbastı
– halk ağzında, bitki bilimi. Bir tür iri, aşılı kiraz ...
dalbay
– çuhadan yapılmış şapka
– Vasi, ardına sığınılan kişi
– Avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan küçük kuş ...
dalboy
– Vasi, ardına sığınılan kişi ...
dalcık
– bitki bilimi. Ana dalın kollarından her biri, küçük dal
– meyve dalcığı ...
DALDAL
(Tür.) Er. – Kahraman, yiğit- ...
Daldan dala konmak (atlamak)
– sık sık iş, konu veya düşünce değiştirmek ...
daldırmak
-e, -i Dalma işini yaptırmak, dalmasına sebep olmak
-e, -i, mecaz. Dalmak ...
daldız
– halk ağzında. Marangozların kullandığı ağaç oymaya yarayan oluklu demir alet.
– halk ağzında. Ağaçtan oyulmuş arı kovanı.
– halk ağzında. Ağaçtan oyulmuş yayık.
– halk ağzınd ...
DALEM
OREGON ...
dalfes
– Üstünde sarık bulunmayan fes ...
dalfidan
– Taze ve yeni fidan ...
DALGA
– Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgar, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
– Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem
– Bir yüzeyd ...
dalga bandı
– fizik. Hem radyo hem de optik dalgaları kapsayan bant. ...
dalga boyu
– coğrafya. Yan yana iki dalga sırtı arasında kalan ve uzunluğu yerine göre birkaç metreden birkaç yüz metreye kadar ulaşabilen yatay uzaklık, dalga uzunluğu.
– fizik. Devirli hareketlerde ...
Dalga geçmek
– argo, üzerinde durulması gereken işle ilgilenmeyerek başka şeyler düşünmek veya yapmak
– eğlenmek, alay etmek
– geçici sevgi iliçkisi kurmak, gönül eğlendirmek. ...
dalga genliği
– fizik. Dalganın en yüksek noktası ile sıfır noktası arasındaki nicelik, genlik.
– Sinema/TV. Bir dalga deviniminde, dalganın ortası ile üstü (ya da altı) arasındaki uzaklık.
– Dalg ...
dalga hızı
– coğrafya. Dalga boyunun dalga periyoduna oranı ...
dalga kasırga
– talaz ...
dalga kuşağı
– fizik. Aynı frekansı içeren dalgalar bütünlüğü
– dalga bandı
– Hava iletişim kuşağı gibi özel kullanıma ayrılmış sıklık kuşakları. ...
dalga oyuğu
– coğrafya. Dik kıyılarda yarın alt bölümünde bulunan, dalgaların çarparak oydukları in biçimli oyuk. ...
dalga uzunluğu
– Dalga boyu, tul-i mevç, mevce tulü, mevce boyu
– Sinema/TV. Bir dalganın eşit evreli noktaları arasındaki uzunluk. (Dalga uzunluğu, dalga deviniminin hızının, yinelenimine bölünmesiyle b ...
Dalgacı Mahmut
Yapılması gereken bir işi benimsemeyen, kaytana kimse işin şaka ya da alay yollu söylenir. ...
dalgakıran
– denizcilik. Kıyıdaki yapıları, tekneleri, dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun set
– mendi ...
dalgalanmak
– Üzerinde dalga oluşmak.
– Renk, ton değiştirmek
– mecaz. Hareketli olmak, kıpırdamak
– mecaz. Tutarlı olamamak, tutarlı davranışlarda bulunamamak ...