– Sabır, katlanma gücü.
– Dayanak, dayanıklılık, sağlamlık.
– Gereçlerin çeşitli dış etkenlere karşı koyarak, biçim ve başka özelliklerini koruyabilme niteliği.
– Mukavemet
...
Arama Sonucu – "Havada da bulunan bir gaz"
dayandırmak
-e Dayanmasını sağlamak, istinat ettirmek. ...
dayanıklı
– sıfat. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil.
– sıfat, mecaz. Metanetli, metin, mütehammil
– Herhangi bir etki ile bozulmayan, değişme göstermeyen (ilaç, kimyasal madd ...
Dayanıklı bitki
– darı ...
dayanıklı ekmek
– yufka ...
dayanıklı güçlü
– sağlam, metanetli, metin ...
dayanıklık
– Dayanıklılık ...
Dayanıklılık
– Dayanıklı olma durumu, dayanıklık, metanet ...
dayanılmaz
– sıfat. Karşı konulamaz veya karşı çıkılamaz (kimse veya şey), tahammülfersa
– sıfat. Tahammül edilemez, katlanılamaz ...
dayanım
– Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
– dayanıklılık ...
dayanım ömrü
– fizik. Dayanma ömrü. ...
dayanırlık
– Direnç, mukavemet ...
dayanış
– Dayanma işi ...
dayanışık
– sıfat. Üyeleri arasında dayanışma bulunan (millet, topluluk, sınıf vb.), mütesanit ...
dayanışma
– Dayanışmak işi, tesanüt
– top. b. Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması, tesanüt.
– teselsül. ...
dayanışmacı
– sıfat, toplum bilimi. Dayanışmacılıktan yana olan, solidarist ...
Dayanışmacılık
– Bir topluluğun bütün bireyleri arasında bir dayanışma bulunmasını toplu durumda yaşamanın gereklerinden sayan ve bireycilikle ortaklaşacılık arasında yer alan öğreti, solidarizm.
– işver ...
dayanma
– Dayanmak işi, metanet
– Vücut ağırlığının gergin ya da bükülü kollar üzerine dayalı ve askıda bulunduğu durum. ...
dayanma gücü
– Bir kimseye veya bir şeye katlanabilme sınırı, takat sınırı ...
dayanma ömrü
– fizik. Bir malzemenin kopmasına, kırılmasına ve görevini yapamaz duruma gelmesine kadar göstermiş olduğu direnç, dayanım ömrü. ...
dayanmak
-e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
-e Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak
-e, mecaz. Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek
-e, mecaz. Varmak, ulaşmak
-e, mecaz. Bütün gücünü kullanarak b ...
dayantı
– halk ağzında. Dayanıklık.
– Destek
– Araba sandıklarını yanlardan tutan dikine ağaçlar.
– uknum
– Altta bulunan; temel; dayanak.
– Lat. substantia ile eşanlamlı: ...
dayatma
– Dayatmak işi ...
dayatmacı
– sıfat. İstediğini yaptırmada baskı uygulayan, direten, empoze eden ...
dayatmak
-e, -i Dayama işini yaptırmak.
– Kendi istediğini yaptırmakta direnmek
-e Başkasının isteğine karşı koymak
-e, -i Bir şeyi zorla kabul ettirmek, empoze etmek
– Alıkoymak. ...