– Duraklamak işi.
– askerlik. İlerlemekte olan bir birliğin, vakitsiz, yersiz ve düzensiz olarak yürüyüşünü durdurması. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
duraklamak
– fiil. Hareket durumundayken kısa bir süre için durmak veya arada bir durmak.
– fiil, mecaz. Bir süre ses çıkarmamak, bir şey söylememek, duraksamak, tereddüt etmek ...
Dürbünün tersiyle bakmak (bir şeye)
Söz konusu şeyi çok küçümsemek, olduğundan daha az değerli, önemli görmek. ...
durmak
Hareketsiz durumda olmak
İşlemez olmak, çalışmamak
Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
Dinmek, kesilmek
Varlığını sürdürmek
Var olmak
Beklemek, dikilmek ...
Durumu bozulmak
1. Parasal gücü azalmak, giderleri karşılayamaz olmak. -2. Eriştiği güzel durum kötüye gitmek. ...
Düş kurmak
Olmamış bir şeyi, olması olanaksız ya da gelecekte ola bilecek bir şayi hayalinde canlandırmak; hayal kurmak. ...
düşman
– Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, antagonist, dost karşıtı
– Birbirleriyle savaşan devletler ve bu devletlerin asker, sivil büt ...
düşman, yağı
– Hasım ...
düşmanca
– sıfat. Düşman gibi, düşmana yakışır
– zarf. Düşman gibi, düşmana yakışır bir biçimde, düşmancasına ...
düşme tehlikesi atlatmak
– düşeyazmak ...
Düşüncesini açmak (birine)
– görüşünü bildirmek ...
Düşüncesini almak
Herhangi bir konuda görüşünü öğrenmek. ...
Düşüncesini okumak
Birinin ne düşündüğünü anlamak. ...
Düşünceye dalmak
Dalgın bir durumda derin derin düşünmek. ...
Düşünceye varmak
Bir kanıya ulaşmak, çözümü bulmak. ...
Düşünüp taşınmak
Bir konuyu her yönüyle iyice düşünmek, buna gö re karar vermek. ...
Düşüp kalkmak (biriyle)
– erkek kadınla veya kadın erkekle yasa ve töre dışı yakın iliçki kurmak
– biriyle çok yakın arkadaşlık etmek ...
Dut gibi olmak
– çok sarhoş olmak
– autanmak, mahcup olmak ...
Duymazlıktan (duymamazlıktan) gelmek
Duymamış gibi davran mak. ...
duyumsamazlık
– felsefe. Duygusuzluk az ve yavaş tepki gösteren, bunun sonucu duygulandırıcı sebeplere karşı ilgisiz kalan insanın niteliği.
– ruh bilimi. Düzgülü olarak türlü durumların harekete getird ...
Düzen kurmak
– İşler duruma getirmek
– Düzenlemek
– mec. Hileye başvurmak. ...
Düzene koymak (sokmak) (bir şeyi)
1. Yolunda gitmesini sağlamak, uygun biçimde çalışır duruma getirmek. -2. Dağınıklıktan kurtarıp derli toplu duruma getirmek. ...
Düzlüğe çıkmak
Engelleri aşmak, işini,yoluna koymak ...
Eceline susamak
ölümüyle sonuçlanabilecek tehlikeli davranışlarda bulunmak. (Kars. Belasını aramak, ölümüne susamak.) ...
ECMA
üstü açık ev ...