– Daredevil ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
Gözleri kamaşmak
1. çok ışık nedeniyle çevreye bakamayacak duruma gelmek. -2. Hayran olmak, büyülenmek. ...
gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak)
– uykusuzluk, yorgunluk, ağlama vb. sebeplerle gözleri çok kızarmak
– sinirden, öfkeden, hiddetten gözleri irileşmek ve kızarmak ...
Gözleri sulanmak
Hastalık, güneşe bakma ya da sevinçten ötürü gözlerinden yaş gelmek; gözleri yaşarmak. ...
Gözleri velfecri okumak
Gözlerinden zeki, fakat oynak, kurnaz, hileci olduğu anlaçılmak. ...
Gözleri yaşarmak
1. bk. Gözleri sulanmak. -2. Duygulandırın bir durum ya da olay karşısında ağlayacak gibi olmak. ...
Gözlerinden okumak (bir şeyi)
Düşünce ve niyetlerinin ne olduğu nu bakışlarından anlamak. ...
Gözlerine inanamamak
– Hiç umulmayan, hiç beklenmeyen bir şeyin görülmesi karşısında şaşırmak.
– Gördükleri karşısında şaşkına dönmek, gör düklerine inanamamak. ...
Gözlerini açmak (biri) (birinin)
– uyanmak
– kendine gelmek, ayılmak
– uyanık, dikkatli bulunmak ...
Gözlerini alamamak (bir şeyden, birinden)
Duyduğu hayranlık nedeniyle bakışlarını onun üzerinden ayıramamak. ...
gözlerini fal taşı gibi açmak
– şaşkınlıkla, hayretle bakmak ...
Gözlerini faltaşı gibi açmak
şaşkınlıkla, hayretle bakmak ...
Gözü açılmak
Ne olup bittiğini anlayacak düzeye gelmek, bilinçlenmek, gerçekleri görmeye başlamak. – ...
Gözü alışmak (bir şeye)
iyi seşemediği bir şeyi bir süre sonra net olarak görmeye başlamak. ...
Gözü arkada kalmak
– bırakılan bir şey veya kimse ile ilgili tedirginliği sürmek ...
Gözü dalmak
– gözü bir noktaya dikili olarak dalgın dalgın bakmak ...
Gözü doymak
istediğini elde ettikten sonra fazlasını istemez olmak. ...
Gözü gönlü açılmak
Neşelenmek, keyiflenmek. ...
Gözü ısırmak (birini)
Onu bir yerden tanıyacak gibj olmak; biri ona tanıdık gibi gelmek ...
Gözü kalmak
Beğenip de elde edemediği bir şeyi istemekte devam etmek ...
Gözü kararmak
1. Başı dönüp bayılacak gibi olmak. -2. Ne yaptığını bilmez duruma gelmek. Gözü keskin ...
Gözü korkmak
Tehlikeli bir işe girişmekten kaşınmak Gözü kör olsun ...
Gözü olmak (bir şeyde, birinde)
Onu elde etmeyi çok istemek. ...
Gözü tutmak (birini, bir şeyi)
Onu beğenmek, ona güvenmek. ...
Gözü üstünde olmak
1. Herkesin kıskandığı şey olmak. -2. Herkesin dikkatini çekmek. ...