derhal, hemen. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
hemana
adeta, tıpkı. ...
hemandem
o anda. ...
hemanend
gibi. ...
HEMASIR
çağdaş ...
hemasr
çağdaş. ...
hemati
– tıp. Kanın hemoglobin ile renklenmiş alyuvarı ...
hematit
– min. Kan taşı.
– Demir ve çelik üretiminde kullanılan kırmızı demir cevheri, Fe2O3. Hemetit çeşitleri: Kahverengi hematit: Hidrate hematit, limonit Kırmızı hematit: Kidney cevheri, doğal ...
HEMATOFOBi
Kan korkusu ...
hematolog
– Kan bilimci.
– Fr. hematologue ...
hematoloji
– Kan bilimi
– Fransızca. hématologie ...
HEMATOM
Damar çatlaması sonucu organizma içinde kan toplanması ...
HEMATüRi
Kan işeme ...
hemavaz
bir ağız. ...
hemayar
Denk ,eşit ...
hemfikr olmak
aynı fikri paylaşmak. ...
hemhal olmak
– bütünleşmek, birliktelik özelliği göstermek ...
Her boyaya girip çıkmak
çeşitli işlerde belirli süreler çalışmış olmak. ...
Her gördüğü sakallıyı babası sanmak
Görünüşe aldanmak. ...
Her işe burnunu sokmak
ilgisi olsun olmasın her şeye karışmak; burnunu sokmak. ...
Her kafadan bir ses çıkmak
Bir konuda konuşurken herkes aynı anda düşüncesini söylemek.. ...
Her tarakta bezi olmak
Birbirinden farklı işlerle uğraşır olmak; kırk tarakta bezi olmak. ...
Her telden çalmak
Her işi yapabilir, her şeyden anlar olmak. ...
Her zaman görülen olağan
– alelade, sıradan, bayağı ...
herhangi bir malı maliyetinin altında satmak
– damping ...