– Caymak işi
– vazgeçme
– Verilmiş bir sözden, yapılmış bir anlaşmadan vazgeçme.
– Rücu
– sarfınazar
– Bir yöne bırakma, üzerinde durmama, sayışmama. ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
caymak
– (-den) Sözünden, kararından dönmek, vazgeçmek ...
cazırdamak
– “Caz” diye ses çıkarmak ...
Cebinde akrep olmak
Cimri olmak, para harcama konusunda çok is teksiz davranmak. (Kars. Eli cebine varmamak.) ...
Cebinden çıkarmak (birini)
Zeka, bilgi, beceri vb. bakımlardan söz konusu kimseden üstün olmak. ...
Cebine indirmek (atmak) (bir şeyi)
Hakkı olmayan bir şeyi kendine mal etmek. ...
Cebini doldurmak
Fırsatlardan yararlanıp bol para kazanmak. ...
cebr-i mafat
– Kaybedilen bir şeyin yerine başka bir şey bularak, onunla avunma ...
Cehennemin dibine gitmek, cehennem olmak
Defolup gitmek. ...
çekeceği olmak (birinden, bir şeyden)
Karşılaşacağı kötü durumlar olmak. ...
Çekinmeden korkmadan
– Pervasız
– Biperva ...
çekip koparmak
– toplamak, yolmak ...
CELCA-CEMMA-ECEMM
Boynuzsuz koyun ...
çelik çomak
– Çocukların, çomakla çeliğe vurarak oynadıkları oyun ...
çelme atmak (takmak) (birine) (bir işe)
– çelme ile onu düşürmeye çalışmak
– işin başarı ile sonuçlanmasını engellemek. ...
cemaat
– Bir imama uyup namaz kılan kişiler.
– insan kalabalığı, topluluk
– Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
– Aynı işi yapanların veya ortak bir tarafı olanların meydan ...
cemaatimüslimin
– din b. Müslüman halk ...
cemaatleşmek
– Cemaat durumuna gelmek ...
cemad
cansız varlık. ...
cemadat
– Cansızlar, cansız varlıklar ...
cemahir
cumhuriyetler. ...
Cemal
– esk. Yüz güzelliği “Sadakatinden dinî bir zevk duyuyor, cemaline tutkun kalmaktan temiz neşeler topluyordu. -R. H. Karay.”
– Güzellik, Güzel yüz. ...
CEMALLEDDiN
(Ar.) Er. 1. Dinin cemali, parlak yüzü. Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır. el-Cevad el-isfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır. ...
CEMALULLAH
(Ar.) Er. – Allahın lütfü, bağışı. ...
CEMAN
Toplu olarak ...