– Hepsi, bütünü ...
Arama Sonucu – "Ma' sûma"
ecram-ı semaviyye
gök cisimleri. ...
Edebiyat yapmak
Bir konuda süslü, yapmacıklı boş sözler söyle mek. ...
Efkar dağıtmak
– Kaygıyı, üzüntüyü, tasayı neşelenerek, eğlenerek gidermeye çalışmak. ...
Efradını cami, ağyarını mani
(esk.) “Gerekli her tür şeyi işeren, ge reksizleri konu dışı bırakan” tanım işin söylenir. ...
Egemenliğini tanıma
– biat ...
egzama
– Birdenbire ortaya çıkarak gelişen, kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama gibi doku bozukluklarıyla belirginleşen bir deri hastalığı, mayasıl
– Derinin epidermis ve kısmen stratum papü ...
ehl-i iman
iman edenler, inananlar. ...
ehl-i kemal
– Olgun ve değerli kişiler, kemâl sahibi olanlar.
– Kemâl sahibi, olgun kimseler.
– Ma’nevî olgunluk ve mükemmellik sâhibleri. ...
EHRiMAN
Zerdüştiler’de şeytan ...
Ekalliyette kalmak
bk. Azınlıkta kalmak. ...
ekipman
– Takım
– Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı.
– donanım
– gereç ...
eklem kaynaşması
– ankiloz ...
eklem romatizması
– artrit ...
Ekmeğinden olmak (biri)
Geçimini sağlayan işinden zorunlu olarak ayrılmak. ...
Ekmeğini çıkarmak
Geçimine yetecek kadar kazanç sağlamak. ...
Ekmeğini eline almak
Geçimini kendi sağlayacak duruma gelmek, (Kars. iş tutmak). ...
Ekmeğini taştan çıkarmak
– geçimini sağlamakta çok becerikli olmak
– en zor koşullarda bile kazancını sağlamak ...
Ekmeğiyle oynamak (birinin)
Bir kimse kendisinin ya da başkasının işini kaybetmesine neden olmak. ...
Ekonomide para kısıtlaması
– deflasyon ...
Eksik çıkmak
Olması gerekenden daha az olduğu anlaçılmak. ...
Eksik olma
“Sağ ol, var ol” antamında teşekkür sözü. ...
Eksik olmasın
“Sağ olsun, var olsun” anlamında iyi dilek sözü. ...
eksikliği duyulma
– aranma ...
Eksikliğini duymak (bir şeyin, birinin)
O şeyin eksik, yarım, noksan olduğunun bilincine ermek; o kimseyi arar olmak. ...